KALICI BİLGİ NASIL SAĞLANIR?

Üniversite bitirme başarısını gösteren gençlerin dil öğrenememe sıkıntısına karşın ne yazık ki hala bu konuda yeterli çalışmaların yapılmaması üzücü. Eğitim hayatı boyunca onca dersin üstesinden gelmiş hatta çoğunluğu sınavlara bir gün kala çalışarak başarmış birinin bu konuda başarısız olmasında kendini suçlaması yanlış. Her ne kadar derslerin çoğunun ezberlenerek başarıldığı bilinse de mantığa dayalı öğrenimin zevkli ve kalıcı olduğu kesin. İnsan sosyal bir canlıdır. Duyguları, düşünceleri ve bilgilerinin topluma yansıması onu kişi yapmakta ve yerini belirlemektedir. İstese de istemese de yaşamın içinde mutlaka bir şeyler öğrenmekte ve bunların bir kısmı geçici diğerleri ise kalıcı olmaktadır. Bunu belirleyen en önemli etken ise öğrendiğine verdiği ve gördüğü değerdir. Bilgi arkadaş gibidir. Bizi mutsuz ederse kolayca hayatımızdan çıkarabiliriz oysa katkıda bulunuyorsa yaşamımızın sonuna kadar bizimle kalır. Bu durumda insan öğrendiğinin değerli bir şey olduğu gerekliliğine inanırsa o bilgiyi ondan silemezsiniz. Öğreten kişi bu bilgileri sunduğunda ve öğrenecek kişi, ruhsal ve fiziksel şartları uygunsa yani diğer deyişle hazırsa değerlendirme yapacak, ikna olacak ve onaylayacaktır. Bu tür bir çalışmada mantık ağır basar ve kabullenmesi zorlaşınca sorularla ikna olmaya çalışır. Öğreten bilgilerinden eminse öğrencinin kabullenmesi kolay, kararsız yaklaşımı varsa kabullenmesi zorlaşacaktır. Bu durumda öğretilen bilgilerin hayatla doğru orantılı olması çok önemlidir. Öğretmen öğreteceğini nasıl algılıyorsa o şekilde sunacaktır ve bu durumda mutsuz bir insanın verisi asla kabul edilemez. Öğrenci paylaşıma hazırdır ama sağlıksız ortamda asla alıcı durumda olamaz. Öğretmenin asla unutmaması gereken şey:” Öğrenmeye hazır kişi çocuk duygularındadır ya beğenecektir ya da terk edecektir. Çocukta ki düz mantık Gereği aklına yatarsa kabul eder ya da huzursuz olur ve huzursuz eder. Şimdi bazı öğretmenlerin “ Ben psikolog değilim, anlatacağım dersi mi düşüneyim bir de onların hazırlanmasını mı düşüneyim? “ diye söylediklerinde bir tek şeyi çok iyi bilmelerini isterim. Görevini kendince yapacaksın ama alıcısı olmayan bu ders çöpe atılacak. Oysa 10 dakika bile buna harcansa kalan zamanda verilen emek anılara yani hem beyinde hem de yürekte güzel bir anı olarak kalacaktır. Unutmayalım ki güzel anılar her zaman insanı gülümsetir ve yaşamı boyunca gündeme gelir.

Yorumlar