Değişmek, yani
geçmişten gelen yanlış alışkanlık ve sözleri bırakmak zorundayız. İşe küçük bir
olayla başlayalım istedim. Maalesef anket bazında değil de deneyimlerinden yola
çıkarak ve artık söylemekten bıkarak buna bir nokta koymak istedim. Dün derse gelen öğrencimin spor ayakkabısını
çok beğendim. Yepyeni görünüyorlardı ya
da tertemizdi. Geleneksel olarak “Güle güle kullan!” dememle cevap öncekiler gibi aynıydı. “ Yeni
değil!” Ben de “ Yaşını sormadım, sadece
beğendim.”dediğimde şaşkın bakışla karşılaştım ama bu ilk değildi benim için.
Buna cevap aslında “ Sağ olun./ Ben de severek giyiyorum./ Beğendiğinize sevindim… Gibi cümleler
olabilirdi. Bazıları sadece bakar ve bir şey demez… Beğense bile ya
tembellikten/ üşengeçlikten ya da
karşısındakini payelendirmekten
çekinebilir. Bana etik gelmese de yapacak bir şey yok. Bense gerçekten
beğendiğim şeyleri sahiplerine söylüyorum ve bunu bir iltifat olarak yapmıyorum. Aslında buradan anlaşılan şeyin “ Zevklerimiz
aynı gibi “ olsa da aslında bu tam anlamıyla doğru değil. Çoğunlukla ona yakıştığı
içindir. Bazıları da bunu yanlış ya da
farklı anlayabiliyor. “ Dalga mı geçiyor? Beğendi mi acaba? Kesinlikle istiyor.
Versem mi acaba ?” Yok böyle bir şey… Alanın
elinde kalıyor gibi bir olay. Aynı derste bir başka öğrencimin basma desenli
defterini gördün. “Ne güzel!” dememle “Size de alayım mı? “ demez mi! Artık beni tutana aşk olsun başladım
söylenmeye/ konuşmaya “ Bir şeyi beğenmek ona sahip olmayı istemek anlamına
gelmez- gelmemeli de. Sahip olmak
isteyenin sorusu” Nereden / kaça aldın? “dır . Lütfen sadece beğendiğini
söyleyene teşekkür edin ve susun… Beğendiğine pişman etmeyin ve onu
utandırmayın sadece adres isteyene gereken cevapları verin…
Yorumlar
Yorum Gönder