DİL ÖĞRENİMİNDE DİNLEME

Dinlemek bir sanattır. Herkesin bu konuda başarılı olduğu söylenemez. Zira istesek de istemesek de kulaklarımız her şeyi duyar. Önemli olan bize gerekli olanları anlamak için dikkatli dinlemektir. Duyduğumuz çoğu şeyi unutabiliriz, ama unutmamamız gereken şeyler farklı bir dinleme şeklini oluşturur. Her şeyden önce öğrenme aşamasında “Bizden beklenen nedir?” sorusuna yanıt verecek şekilde dinlemek ve unutmamak üzere kayıt almak gerekir. Anlamak için yapılan dinleme işlemi beynin o sırada konuya ne kadar ilgi duymasıyla doğru orantılıdır. Aslında karşındakinin ne dediği sizin kafanızın neyle meşgul olmasından dolayı anlaşılamayabilir. Bu demek değildir ki siz aslında dinlemek istemiyorsunuz da usulen dinliyormuş gibi yapıyorsunuz. Sadece beklenen cevabın anlatımla örtüşmesi gerekir. Sabırsız ve tembel dinlemede çıkarım yapmak üzere konuya atlanır. Bu aslında karşındakinin anlattığının ne olduğu değil de sizin bu konuda ne kadar bildiğinizi göstermek adına yapılan yanlış bir davranıştır. Örneğin: İngilizcede” Okusan iyi olur” cümlesini öğretmek üzere hazırlanırken bir öğrencim atladı ve yanlış bir cümle söyledi. Oysa dinlemeyi başarıp sonuna kadar bekleseydi doğru cevabı alıp yanlış bilgisini düzeltecekti. İngilizcede 2 tür cümleyle ifade edilen bu yapı: “You had better study.”    Ya da “ It would be better if you studied.” kullanılır yoksa yanılıyor muyum?

Yorumlar