Yapılan hatalar
kırıcı, üzücü ve ölümcül olmadığı sürece çok iyi öğretmenlerdir. Öğrenirken ve öğretirken yaşanması gereken işlerdir. Özgürlüktür, alçak gönüllülüktür. Kendi dilini
kullanırken bile hata yapıp gülümseyebiliyorsan eğlencelidir de. Hiçbir şey
yapamıyorsanız en azında hata yapın bu bile bir eylemdir. Hatanın kardeşi olan
doğru ise ciddidir. En güzel şey hatanın farkına varıp doğruyu öğrenecek veya
hatadan ders çıkartabilecek, kabullenecek kadar yürekli olmaktır. Özel bir
okulda 8. Sınıflara ilk girdiğim derste hatadan bahsetmiştim. Ertesi ders
bir öğrencim 2 metre eninde yarım metre yüksekliğinde bu söylediğim yazıyı yazmış ben
de onu tahtanın üstüne asmıştım. Kesinlikle öğrenci rahatsız olduğu bu sözcüğe meydan okuma amaçlı yapmıştı. Çünkü sürekli hatayla tehdit edilenler bunu birilerine anlatmak için yaparlar ( ailesi olsa gerek:) Hata özgürlüğü anlatan öğrenimin ve eğitimin keyifli bir
parçasıdır. Doğruyu hatırlayınca o masum utanma ile bilmeyince yüzdeki o sevimli
şaşırma ben de “ Hep acaba doğru anlatamadım mı? “ sorusunu getirmiş ve “ Daha
iyi nasıl yapabilirim?” duygusunu ve görevini hatırlatmıştır. Bu da mesleğimde sürekli arayış artı gelişmeme sebep
olmuştur. Bu yüzden de hataları severim. Tabi ki telafi edilebilenleri ve doğruyu öğretebilenlere sebep olanları…
Yorumlar
Yorum Gönder