İçten veya dış etmenlerle değişim oluşur. Örneğin: Dün ders yaptığım öğrencilerime görüntüsel olarak onlar için görüşlerimi söyledim. Giyinmemizin sadece kendimiz için değil karşımızdaki için de saygı ve sevgi anlamına geleceğini vurgulayarak. Her zamanki gibi kimselerin bu konuda kendileriyle konuşmadıklarını söylediler. Elimden geldiğince, dilim döndüğünce “Nasıl olması” konusunda bir şeyler anlattım Doğal olarak o andan itibaren değişime hoş buldular. Buna dıştan gelen değişim diyoruz. Bir de kişinin aynayla barışık olması( illaki gerçek aynadan bahsetmiyorum) rahatsızlık veya kendilerinde istemedikleri- özellikle zarar gördükleri konuda- sıkılmaları değişim için ilk adımı atmaları anlamına geliyor. Önce inanmak ve hazırlanmak gerekiyor tıpkı sınavlara hazırlanmak gibi, çünkü heyecan duymadan başlanan hiçbir işten hayır gelmiyor. Üçüncü adım ise azim. Çalışmak şart. Emek olmadan yemek olmuyor da ondan. Yaşantımızda doğal olarak aile, iş ve özel hayatımızda değişimleri yaşıyoruz. Bir kere buna en güzel örnek ZAMAN. Nasıl değişerek ve her şeyi değiştirerek geçiyor. Çevre, hava, sular bile… Alışkanlıklar, zevkler ve anlayışları da unutmamak gerek. Duygularsa içimize değişmemek üzere yerleşmişlerse yapacak bir şey yok… Hala zor durumda gördüğüm insanlar içimi acıtmışsa geçmişte, hala acıtıyor ve istesem de değişemiyorum. Hani organ nakli yapılıyor ya, bir de duygu nakli yapılsa J bende ki bu fazla merhamet duygusu yerine-birazcık acı biber gibi -dozunda bunları görmemezlik duygusu eklense ama gözlere ama yüreğe. İstediğimiz halde değiştiremediğimiz bir şeyler olduğunu da unutmayalım.
Yorumlar
Yorum Gönder