Kişi ne olduğunu
bilirse ne istediğini de bilir. Kendisini doğru dürüst tanımayan bir insanın
bir iş için karar aldığında o iş için uygum mu değil mi bilmesi gerekir.
Yetişkinlerle çalıştığım için hepsinin temel arzusu akıcı konuşmak.
Kendileriyle konuştuğum zaman akıcı konuşmadıklarını görüyorum. Bu durumda
nasıl böyle bir talepte bulunabildiklerine hayret ediyorum. “Kardeşim sen sahip
olduğun dili bile akıcı konuşamıyorsun bir başka dili öğrenince mi akıcı
konuşacaksın?” demek istiyorum ama söyleyemiyorum. Bunun yerine önce akıcı
nasıl konuşulur eğitimini veriyorum dilim döndüğünce. “İngilizceyi çok güzel
öğrenmek ve doğru kullanmak istiyorum.” Yine dilimin ucuna kadar geliyor.
“Türkçeyi güzel ve doğru konuşmuyorsun ki. Nasıl olacak bu iş” diyemiyorum. Onun
yerine “ Doğru bilgi insana özgüven kazandırır ve sen bununla rahat
konuşabilirsin. Aldığın bilgiyi kendi
ürettiğinle zenginleştir .”diyorum benim verdiğim örneklerin üstüne ilave
edecek bir örnek koyamıyor. Neden mi?
Hayal gücünü emekliye ayırmış. O da cam kenarında oturmuş etrafı
seyrediyor. Öğretene güveniyorsan
dediklerini bir bir yapacaksın ki sonuca varabilesin. Kendi sesiyle bile
tanışık değil. Onlarca öğrenci sayemde seslerini kayıt alıp dinleyerek tanıştılar.
“Şarkı söyle aksanın gelişir.” Diyorum. Sesim güzel değil. Nasıl şöyleyim?”diye
cevaplıyor. “Şarkıcı olmayacaksın amacın alıştırma yapmak diyorum.” Zorumla
başlıyor ve sonra hoşuna gidiyor. Lütfen İngilizce öğrenmeden önce kendinle bir
yüzleş. Sonra da cevap ver. Var mısın yok musun?
Yorumlar
Yorum Gönder