Merak
etme herkes müsait. Aldatacak insan zamanı, mekânı ve senin konumunu çok iyi saptayıp
ona göre harekete geçiyor. Aldatmaya uygun biri değilsen çabuk kafesleniyorsun. 1 Nisan şakalarından bahsetmiyorum. Onlar
masum. Kişiyi üzecek, hayata küstürecek aldatmalara değinmek istiyorum.
Örneğin: İki insan anlaşırken, gerçek yüzlerini bir eve girip yaşamadan
göstermiyorlar. Yaşasalar da zaman içersinde değişebileceklerini kimse hesap
etmiyor. Bunlar duygusal aldatmalar- kandırmalar. Maddi anlamda zarar verecek
aldatmalar kişiyi bir yandan kendisiyle yüzleşmesine ve kötü hissetmesine neden
olsa da karşı tarafa duyulan kızgınlık ve öfke yerini intikama bırakabiliyor. Herkes
gibi ben de alacaklı durumdayım. Verecekli durumda olanın umurunda artı
rahatsız değil. Borç namustur kavramı “Boş
ver.” le yer değiştirdi. Başına bela gelse de bundan bilmiyor. Oysa belki kaç
katı cebinden çıkıyor farkında değil ya da ona bağlamıyor. Geçenlerde bir
öğrencim heyecanla bana yeni bir ürün tanıtmaya geldi. Sanırım onun pazarlamasını
yapacak. Kahve içerken katalogu masanın
üstüne bıraktı. İçini açmadan kendisine daha önce bu tür pazarlamalardan
olduğunu sadece isim bayatlayınca yeni bir isimle- etiketleri değiştirilerek
piyasaya sürüldüğünü kanıtlamak için “ Bak bu ürüne en az 30 yıldır.” İbaresini koyarlar senin gibiler bunu yerler. “Hayır,
daha 2-3 yıllık bir ürün.” Dedi. Şüpheyle içini açtı ve baktı. 30 yıldır
yazısını görünce ağzı açık kaldı. Aynı şey internet içinde geçerli . Sahibi biri
ya da birileri facebook, linkedin, twitter gibi isimlerle çalışırlar ki bizler
birinden birine takılalım onlar da bize takılsın diye...
Yorumlar
Yorum Gönder