Kimse bilmiyor ki sen bilesin. Neden mi? Bu sözcük Türkçede olumsuz anlamda yerini almıştır. Oysa had sınırların bilmek anlamına gelirken olumlu anlamıda olduğu göz ardı edlmiştir. Ne yazık ki "Haddini bil!" cümlesi terbiyesizlik etme anlamında kullanılmaktadır. Terbiye kuralları aşıldığında geçerlidir. Ne yapalım bu sözcüğün kaderide bu. Buna benzer çok sözcük vardır. Örneğin: O kadar yükü taşıyan eşek - Okuda baban gibi, eşek olma!" virgülün cümle içindeki yerini ve önemini; yanlış kullanıldığı zaman cümlenin anlamını değiştirdiğini göstermek için kullanılmaktadır. Oku da, baban gibi eşek olma!" Zavallı eşek o kadar çalışırken işe yaramaz bir sözcük olarak seçilmesi hoş bir şey değildir. Buna benzer onca örnek var. Aslında insanın sınırlarını bilmesi asabi olmamasını sağlar. maalesef herkes aynayla barışık olduğu için sınırlarını görsel olarak yorumlar." Vay be ne güzelsin- yakışıklısın! " gibi. Bunun sadece bedensel değil zeka ve ruh olarak ta anlaşılmasından yanayım. Bu sözcüğü kullanmadığımız için-alışkanlığımız olmadığından- onun yerine sende kapasite var yeter ki kullanmayı bil- öğren ! " derim. Bu aslında bir kıvılcım yakmaktır onun yolunda. Aynada göremediği başka yanını hatırlatmaktır. Bazıları ise gerçekten haddini bilmeyip kendini bir şey sanır ki bu üzücüdür-sıkıcıdır. Bir öğretmen olarak en çok kapasiteli olanın sessiz , olmayanın çığırtkan olmasına dayanamıyorum. Çığırtkana yapacak bir şey yok ama sessizi dillendirmenin çok yolunu biliyorum ve işe yarıyor. diğerini "Saldım çayıra Mevlam kayıra." misali...
Yorumlar
Yorum Gönder