Unutursam kulağıma fısılda

filmini izledim gerçekten Çağan Irmak klasiği. Hastalık veya yaşlılıktan kaynaklanan unutkanlıkların dışındakiler umursamazlığa ya da iyi niyetle farkında olmadan yapılan bir eyleme dönüşüyor. En  küçük olayları hatırlayan ben bu aralar işlerin yoğun olması nedeniyle bazı şeyleri kolayca unutabiliyorum, ama olmadık yerde aklıma gelincede utancımdan kaçacak bir delik arıyorum. Kötü alışkanlık olarak adlandırdığım defalarca kendime söylediğim halde ısrarla yapmadığım bir şey var: Bir kenara not almamak. Birilerine söz verdim.  Onlar için  bir şeyler yapacağım diye gel gör ki öncelikli işler artınca doğal olarak onlarda sıralarını beklemek zorunda kalıyorlar. Kalıcı olan dostluklar asla unutulmuyor. Görünce sanki daha yeni ayrılmış da buluşmuş gibi hissediyorsun. Hiperaktif oluşumunda suçu var. İsteyerek unutlmaz ki hiç bir şey. unut dedikçe inadına karşına dikilir. Hedeflediğim bir iş olumca gözüm hiç bir şeyi görmüyor yemek yemeyi bile unutabiliyorum. Tuhaf bir insan olmanın getirisi bu. Yanımda çalışan biri olunca ben daha fazla çoşuyorum. Tutma gitsin misali. "Unutkanlık" hastalık haline gelmeden beyni çalıştıran yeni  ve farklı işler yapmalı...
Buraya yazı yazmayı unutursam hatırlatın bir zahmet lütfen :)

Yorumlar