Gel! Oraya gitme! Dediğimde çoğu öğrenci “You come” diye
cevap veriyor “Gitme” dediğimde: You don’t go!” nasıl böyle bir şeyi
söylüyorlar anlamadım gitti. “Come here!” ya da “Don’t go there! Olumsuzlarda “Don’t” kullanırız.
Emir dediğimiz olay bu. Bunu söylediğim zaman ilk tepkileri “Kaba olmaz mı?” Ses tonunun önemini anlatıyorum. Sonra bu da
yetmiyorsa sonuna bir lütfen-please eklersiniz olur biter. En güzel ikram ve
rica soru biçiminde yapılandır. Bana yardım eder misin? Ya da eder misiniz?“
İngilizcede sen ve siz aynı sözcük olduğundan sıkıntı yaratmaz dediğimde: “
Nasıl sen ve sizi ayırıyorlar? Diyenler de var. J
“O zaman ilişkiniz bunu ayarlar.” Deyip susuyorum. Yani yabancıysa siz diye anlar,
arkadaşınsa sen diye… Bir de topluma yapılan uyarılar var. “Sigara içilmez! “ gibi.
Burada No smoking! Diyoruz bazen No entry ( giriş yok) – No entering yerine
kullanılabiliyor. Dili öğrenirken bu yapıları yorumsuz almak ve kullanmak
durumundayız. Fiileri yalın söylediğimiz
zaman örneğin: Speak İngilizcede Konuş, konuşun ve konuşunuz anlamında
kullanılır yerine göre. Bir veya birden fazla olmanız fark etmez ama başka
şahıslar için “Bırak, izin ver, müsaade et konuşsun, konuşsunlar gibi … O zaman farklı
bir yapı kullanırız. Let him speak! Olumsuzu olan “Konuşturma!”ise “Let him not
speak ya da Don’t let him speak! Daha fazla beni konuşturmayın…
Yorumlar
Yorum Gönder