Öğrenirken yapılan hatalardan utanılmaz…

Gerçekten trafik yoğunluğu gibi utanma duygusunu fazla yaşayan bir toplumuz. Özellikle öğrenme konumunda olanlarda buna şahit oluyorum. Yetişkin, düzgün ve özgün konuşma derdinde yaptığı işin takdir edilmesini bekliyor. En ufak bir hatada güneşi gören ayçiçekleri gibi kafalar öne düşüyor, ya da gözler kaçırılıyor yani kısaca kendi kendilerine işkence ediyorlar. Yapılması çok çirkin bir şeymiş gibi. Bu üzücü çünkü hatalar yapılması gerekli eylemler. “Hatasız kul olmaz” diye boşuna şarkı yapılmamış. Hayati değer taşıyanlarla öğrenme aşamasında yapılan hatalar bir tutulmamalı. Hatanın faydası ona diş bileyip “Bir daha senin tongana düşmeyeceğim.”e karar verdirmesi… Sonra utanılması gereken o kadar büyük hatalar var ki  örneğin: Yapanların sırıtarak hiçbir şey olmamış gibi hatta alay ederek konuşmalarına devam etmeleri… İnsan kendi dilinde bile sinirlenince ya da hızlı konuşunca hata yapıyor; yabancı bir dilde yapılması da çok doğal. Özel bir okulda 7. sınıfta ders yaparken bir öğrenci yanlış okudu ve çok utandı.  Şaşırdım. Zamanım fazla olmadığı için utanılması gereken 3 temel şeyi söyledim. Yalan söylemek, tembel olmak ve alay etmek… gibi. Sonra ekledim. “Hataları olmayanların doğruları olmaz.” Those who have no mistakes have no rights. Bir sonra ki ders bunu 1.5 metre eninde bir kağıda yazmış getirdi. Ben de tahtanın üstüne astım. Hayatı dengede tutan şey artı ve eksilerimizle ne kadar barışık artı samimi olduğumuzdur.

Yorumlar

Yorum Gönder