Dinlemeyle dinlenmeyi karıştırmayalım. Bazen insan dinler
gibi yapar ama dinlemez çünkü aklı başka yerdedir. Söylediğinizde “Dalmışım! Ya
da kusura bakma bir şey düşünüyordum.” Cevabını alırsınız. Oysa dinlemek ciddi
bir iştir. Meşgulseniz “ Kusura bakma şimdi seni dinleyemeyeceğim.”der
geçersiniz ama dinliyormuş gibi yapmanız sahtekârlığa ya da boş vermişliğe
girer ki bu da çok ayıp. Bazıları özellikle gençler ana babalarının kendilerini
hiç dinlemediklerinden yakınırlar. Oysa anlatacakları şeyler onlar için çok
önemlidir. Bu durumda dinlemek bir saygıdır, önemsemedir ve değer vermektir.
İstemeden de bazen bir şeylere kulak misafiri olma durumlarını da yaşarız.
Habersiz de dinlenebiliriz. Ders dinlemenin/öğrenmenin ayrı bir önemi vardır. Okulda
akşamüstüne doğru acıkmıştım ve bir arkadaşımla kantine doğru gidiyorduk.
Arkadaşıma “Çok acıktım bir sandviçle bir ayran söyleyelim bahçede yeriz.” Dedim.
Biz bahçede bir banka oturmuştuk ki bir öğrenci elinde istediklerimi getirdi. “Hocam
aç olduğunuzu duydum, buyurun aldım.”demez mi! Keşke dedim dersleri de bu kadar
dikkatle dinleseniz. İngilizcede elektronik cihazlardan alınan sesler zaman
zaman net anlaşılamıyor. Böyle durumlarda okunuşunu hemen sözcüğün altına
yazıveriyorum. Dinlerken sözcükler ağız içersinde yuvarlandığından
anlaşılamayabiliyor. Ülkelerin müziklerini dinlediğinizde kulağınız da eğitmiş
oluyorsunuz. Kulaklık kullananlar yaşlı olmalı diye düşünüyorum. Doğanın ve
insanın sesi muhteşem tabi ki dinlemek isteyenlere. Gürültü ise kulakların en
nefret ettiği şey. Yıllar önce bir doktor öğrencim “Hocam, cep telefonunu sık
kullanmayın ilerde kulaklık kullanmak zorunda kalırsınız.” Demişti. Bir cadde
üzerinde 10 tane kulaklık satan yerler açılınca ve fiyatlarının 3bin ile 10 bin
lira olduğunu duyunca ”İyi ki sık kullanmıyorum.”dedim kendi kendime.
Dinlemenin de izlemek kadar önemi var. Beyin bunları ister istemez kaydediyor.
Sonrasını size bırakıyor. İster hatırlayın ister hatırlamayın…
Yorumlar
Yorum Gönder