Bu kalp seni unutur mu?

İnsan kalbine birini yerleştirdi mi ya da biri izin almadan gelip yerleştiğinde mutluysanız o sizin misafiriniz değil hayat arkadaşınızdır. Görüşmeseniz de onun ikinci kimliği olan ruhunda hayat bulursunuz. Hatırlandığınızı hatırladığınız kadar bal gibi bilirsiniz. Bu çok özel bir duygudur. Bir şarkı bir sözcük bir gülüş doğrudan o kişiye gözünüzün önüne kadar getirir hiçbir aracı kullanmadan hatta onun bile haberi olmadan işte kalp bu kadar güvendir. Unutulmamak ve unutmamak gibi… silemezsin sadece ceza olarak kalp yerine onu görünmez kılarsınız. Bu şarkıyı çok severim. Dilimizde bazı soruların soru olarak değil de hayret+ödül olarak gelip nokta yerine ünlemi hak ettiğini biliriz. Soru gibi görünen bu cümle aynı zamanda ünlemi de hak ediyor. Çünkü cevabı “Hiç öyle şey olur mu?  Unutur muyum?” nasıl benden bunu beklersin gibi cevapları hak ederler. Bu tür sorular iki çeşit oluyor. Ya gerçekten soru olabilir ya da hayret cümlesi de… Bu yüzden dikkatli olalım ama İngilizcede bu tarz bir şey beklemeyin. Bu tür cümleler yabancı dilde farklı algılanabiliyor. Bir yabancıya bu soruyu sorsanız “Ya kalbin bilir ya da bilmem “der çıkar işin içinden😊 Oysa Türkçede söyleniş tarzı ve tonlamasına göre ya bir gülümseme ya da esprili bir cümleyle karşılanır. Senin doğum günün olur da ben gelmez miyim? Cümlesini İngilizce söylemeye kalkmayın. Tuhaf bakışlara maruz kalabilirsiniz… Onlar ciddi ve net oldukları için “Tabi ki gelirim/ sanırım gelemem “der olayı bitirirler ama bize sözcük yetmez ne kadar duygusal olduğumuzu vurgulamak için kendimize bile soru sorabiliriz. ”  GELMEZ MİYİM? “Kimse bu soruya hayret etmez. Anlamını da çok iyi bilir. Bu tür cümle de vurgulamayı onlar yardımcı fiille yaparlar. O adamın kim olduğunu bilmez miyim? (yani çok iyi bilirim) I know who that man is. O adamın kim olduğunu biliyorum anlamında kullanırken “I do know who that man is.” Aynı coşkuda  olmasa da iş görür. Bu yazı işinize yaramaz mı?



Yorumlar