Hangisi iyi öğretmendir? Sevgi mi? Yoksa korku mu?

Bence her ikisi de. Hayatımızda her ikisinin de yeri ayrıdır. Örneğin:  Doğal afetlerde yaşanan ölüm korkusu önlem almayı öğretirken, öğrenirken alınan keyif sevmeyi öğretir. Bazıları disiplin adına korkutmayı amaç edinseler de isimleri bay bayan kabus diye kalır. Adrenalin dediğimiz olay korkuda daha fazladır. Neden mi? Çünkü korku daha fazla heyecan yaratır. Sevgi, barışçıl olduğu için öğrenmede heyecan, yaşamda ise huzur doludur. Ayarında olan her duygu yaşamımız için gereklidir - abartıya kaçmadan… Çocukken bir gece uyandığımda annemlerin evde olmadığını anlayınca karanlık korkusunu; kardeşlerimi uyandırıp gidebilecekleri yere doğru giderken de ”Ya orada yoksalar! Ne yaparız?” yalnız kalma korkusunu yaşadım. Bir gece de deprem olduğunda demir dış kapıyı açamayıp içeride kalma korkusunu yaşadım. İnsanın aklı erdiğinde bu korkularda ısrarcı olmayıp üstüne gitmesinde çok faydası var. Üzerinizden bir ton ağırlık kalkıyor. Çoluk çocuğa karışınca elektriklerin kesilmesinde:” Annelerle çocukları saklambaç oynasın” diye bunu yaptılar deyip hem kendi korkumu hem de çocuklarda karanlıktan korkmama duygusunu sağladım. Derste deprem olduğunda yerimden kalkmayıp 40-50 öğrencime öncelik verdiğimde hiç birinin yerinden kalkmadan sallanmanın bitmesini beklediklerini gördüm. “ Neden dışarı çıkmadınız?” diye sorduğumda “Sizin çıkmanızı bekledik.” Cevabını aldım. Bazı sınıflarda öğretmenler öğrencilerden önce fırlamışlar adlarını tarihe yazdırmışlar. Korkunun sevgiye yenik düştüğü anları gördüm… Doğru ve yerinde verilen sevginin de korkuya karşı panzehir olduğunu anladım…  
 

Yorumlar