BABA

Hayatımda yer almış ve halen almakta olan öğrencilerimle ve arkadaşlarımla yaşadığımız hüzünlü veya mutlu anılara yer vermek istiyorum. Meslek lisesinde öğretmenlik yaptığım sıralarda (genelde sınıflarda erkek öğrenci fazla olurdu) böyle bir sınıfta köşeye oturmuş, bakışlarıyla beni rahatsız eden yaka bağır açık, boynunda kalın zincir kolye olan bir öğrenci vardı. Çok kötü bakıyordu. Bakışlarından rahatsız olduğum tek öğrencimdi. Her sabah derse girerken düzelse diyerek dua ederek girerdim. Bir veli toplantısında sağ kolu olmayan bir baba son derece üzgün "herkes hakaret etti, sizde edin de gideyim" dedi. Bende "beyefendi herkesin görüşü farklı olur, niye böyle düşünüyorsunuz?" dedim. "Ben işçiyim, arkadaşlarından geri kalmasın diye ona deri ceket almak için çalıştığım gece vardiyasında kolumu kaybettim. Bütün öğretmenleri şikayet etti. Siz de şikayet edin de gideyim." dedi. Niye öyle söylüyorsunuz daha adını bile söylemediniz dediğimde o öğrenci çıktı. Vicdanımla baş başa kaldım. Ya herkes gibi bende gerçekleri söyleyecek ya da bu üzgün insana yalan söyleyerek biraz olsun mutlu olmasını sağlayacaktım. " sınıfta en sevdiğim ve üniversiteyi kazanacak kadar zeki bir öğrencim" dediğimde yüzüme ağlamaklı baktı. "gerçek mi?" diye sordu. "Evet" dedim "Gerçek". Elimi öpmeye kalktı. Bir sonraki hafta sınıfa girdiğimde köşede yoktu. Masama oturduğumda kıyafeti düzgün bir şekilde en öne oturmuş olduğunu gördüm ve kendisine; " çok doğru yere gelmişsin buradan dersleri daha iyi izlersin." dedim...



Yorumlar