Ana içeriğe atla

Güzide Karadenizli

Güzide Karadenizli

Bu Blogda Ara

Öğrencilerin duyguları...

tarih: Şubat 07, 2015

Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

İlkokul birinci sınıf öğrencisi Gizem'in elime tutuşturduğu kağıt...

Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

NEDEN BLOG ?

Başka kaynaklardan alınıp kopyalanıp yapıştırılmadan sadece kişiye özgü paylaşımların olması beni çok heyecanlandırdı ve birden diğer iletişim siteleri önemini az da olsa yitirdiler. Öğretmen ve halktan biri olarak artı yaşadıklarımdan yola çıktım ve öğrencimin bana haber vermeden böyle bir şey hazırlayıp önüme koyması beni hem şaşırttı, hem de heyecanlandırdı . “ Neden olmasın? “ Farklı düşünüyorum, çalışıyorum ve üretiyorum. Bunları da farklı şeyleri görüp ya da bilinenlerin farklı sunulmasından keyif alacaklar için güzel bir yer olabileceğini düşünerek hemen hayal edip tasarlamaya başladım. Öncelikle bilgilerin, deneyimlerin ve anıların kişinin sadece beynini beslemekle kalmayıp ruhuna da iyi geleceğini düşündüm. Öğretmenlik yaşantımda onlarca anı birikti ve yaşamda insanlarla olan ilişkilerden ortaya çıkan anılar hala gelişen bir insan olmaktan ötürü tabi ki çıkarımlar, eleştiriler ve yararlanmala...

ÖZVERİDE bulunmaya ya da (Fedakârlık) yapmaya değer mi?

Farkında olmadan ve içten gelerek yapılan kendini ikinci plana atan davranışların nedeni- hedefi yoktur. Yaradılışı bencil olmayan insanların sergilediği samimi bir davranış biçimidir. . Örneğin anne olmak fedakâr olmak anlamına gelmez zira öyle anneler tanıdım ki kendi rahatı her şeyden önce gelen. Bu yüzden de “Anneler- babalar fedakârdır.” Sözünün her zaman ve herkes için geçerli olmadığını düşünürüm. Öyle olsaydı Çocuk esirgeme kurumu olmazdı. Bazıları fedakârlıkla enayiliği bir tuttuğu için değer kaybettirmeye çalışıyorlar ama olmuyor. Bazıları da yardım etmeyle fedakârlığı aynı şeymiş gibi gösteriyorlar ki kazın ayağı öyle değil. Tanımı doğru yapılmayan her sözcük insanda doğru durmaz. Asıl göreviyle özveri sözcüğünü birbirine karıştırmamak lazım. Örnek: Annenin yemek yapması doğal bir şeyken, zamansız ve anne hasta ve yorgunken evladı bir şey istedi diye yapması özveri dir. Öğretmenin, dersinin dışında öğrencisinin bir sorunuyla ilgilenmesi aynı şekilde özveridir. Hasta o...

Sevmek suç mu?

Hayır da seni sevmeyeni sevmek suç:) Suçumuz sadece sevmek olsa ne güzel! Hoş kalp en özgür organımız. Canının istediğini sever ya da sevmez...Bu durumda kendini zor duruma düşürdüğün için şahsına suç işliyorsun. O kadar suç var ki üstü kapalı ya da aleni... Kişi kendine zarar verdiğinde suç olmuyor da başkasına yanlış yapınca suç oluyor. Bu da bir tuhaf. Oysa diğerinden daha önemli çünkü insan kendisiyle iyi geçinirse herkesle iyi geçinir. Bazı görünmeyen suçlar vardır ki bilerek yapılmaz ya da öyle diyelim. Örneğin: Anne kızını döver- dizini dövemesin diye- onun adına biraz can acıtıcı / yürek kanatıcı bir eylem olsa da sözle ikna edemediği evladına bu şekilde davranmak zorunda kaldığını sanır ve için içinde üzülür. Suçu her meslekte ve herkeste görebiliriz ama adalet hepsiyle uğraşamaz çünkü o da bilir ki İlahi adalet ondan büyüktür ve hesabını çok acı ödetir tabi anlayana. Suçunun farkında olup da bunu telafi etmek yerine pişkin pişkin seyirci kalan zeki insanlardan hiç mi hiç hoşl...

Blogger tarafından desteklenmektedir

Tema resimleri Cimmerian tarafından tasarlanmıştır