Çoğunluk tek düze, tek beyinle
yaşarken, birilerinin birkaç bellekle yoğun yaşamaları bu nasıl bir adalet
sorgulamasını da beraberinde getiriyor. Çift bellek aslında herkeste var olan
bir şey. Bir tanesi bir yandan geçmişi kaydetmişken diğeri yeni yaşananlarla
ilgileniyor. Bir de kişinin mesleği buna eklenince sayı 3’e çıkıyor… Hayatını, iş ve özel yaşamında memur gibi yaşamışların 3
belleği de tertemiz yani yarı yarıya boş… Bunu nereden anlıyoruz şöyle ki özel
yaşamı ya da işiyle ilgili soru sorduğunuzda birkaç cümleyle geçiştiriyorsa ya
da “Öf biz neler yaşadık “deyip susuyorsa aslında pek bir şey yaşamadığı ortaya
çıkıyor... Bunun en kötü örneği de geçmişle
ilgili yaşamışlıklarına baktığında kayda değer bir şeyleri olmayan kişilerin ileriki
yaşlarda tek belleğe düştüğüdür. Bellek
sayısı arttırılabilir mi? ve nasıl ki bilgisayarın kapasitesini arttırmak için
bir şeyler ekleniyorsa kişiye de bu yapılabilir mi? diye her zaman merak etmişimdir.
Bence cevap evettir. Bunun sorumlusu da ana baba ya da öğretmendir. Kişinin
hayata hazırlanmasında ona yol gösterecek ve yaşamı kayda değer kılacak
örneklerle ona birkaç belleğinin olması konusunda ikna etmeleri gereken
kişilerdir. Bazıları şanslı doğar. Bunu kendiliğinden de oluşturur farkına
varmadan… Nasıl mı? İşini insanları,
doğayı severek. Sevgi insana sunulan en güzel veridir. Bilgiyle kardeş olursa
anı olur. Doğal olarak ta anılar sürekli yeni belleklere gereksinim duyarlar.
Yorumlar
Yorum Gönder