DÜŞÜNME

İnsanı oluşturan beyin, kalp ve vücudu sırasıyla geliştiremeyiz üçü üçgene benzer ve üçü birlikte hareket eder. Önce vücudumu geliştireyim sıra beyine ve ondan sonra kalbe gelir derseniz; ayvayı yersiniz... Aslında üçünün de yolu beslenmeden geçiyor. Yiyecek-içecekler vücudu, bilgi- düşünce beyni, başta sevgi ve diğer duygular da kalbi besliyor. Yani eğitimle – öğretimin ayrılmaz ikili olması gibi. Zor bir şey değil. Ders çalışılarak sadece sınavlar verilir. Düşünmeyi başarırsa insan ömür boyu mutlu bir üçgenin içinde yaşar. Geçen sene Avusturya’da okumakta olan ikiz erkek öğrenciye ders verdim. Biri gelişmiş, diğeri de onu seyretmiş… Gelişmiş olanın üst tarafı büyük üçgen, belden aşağısı çıta. Bu delikanlı boş zamanlarını spor salonunda geçiren bir tip, takmış kafayı body yapacak. Bir gün kendisine :” “Düşünme kapasiteni geliştirmek için ne yapıyorsun? “ diye sorduğumda “Gerek yok ki üniversiteye devam ediyorum, yetmez mi? “ deyince. “Yetmiyor demek ki; “ yetseydi böyle bir vücuda sahip olmazdın.”dedim. Hayretler içinde yüzüme baktı.“Nasıl yani? Kızlar beğeniyor“ dedi. “Düşünmeyen insanlar vücuda, düşünenler diğerlerine de dikkat ederler. Madem merak ettin sana kanıtlayım.”diye devam ettim. Sporu bilinçli yapmadığın ortada, biraz düşünseydin, önceliği bacaklara verirdin. Çelimsiz bacakların bu vücudu nasıl taşıyacak? Önce bir bacaklarına baktı, sonra bana ve sustu. Birkaç gün sonra derse geldiğinde “ Haklısınız hocam dedi. Spor hocamla konuştum. Sizi doğruladı. Ne yapacağım şimdi?” deyince, “ Beynin tokadı yedi bari kalbi ihmal etme bu arada…”