Bir zamanlar İrlanda’da İngiltere dillerini
yasaklayınca insanlar geceleri gizlice toplanıp çocuklarına öğretirlermiş. Yasak
olan şeyler gizli yapılır. Beş vakit ezanın okunduğu, cami kapılarının sonuna
kadar açık olduğu bir ülkede ibadet gizli değildir. Sadece dualarımız özeldir-
Allah’tan başkası bilemez. İnananlar görev gereği ibadetlerini yaparlar. Görünen
sadece manzaradır ayrıca bu manzara sayesinde özendirilmesi de kötü bir şey
değildir. Her tür manzaraya onay verenin ibadet manzarasından rahatsız olması
anlaşılır değildir. İnanmayanlara- ya da lafla inananlara söyleyecek bir lafım
yok. Başları derde girince aniden ve hızla dua etmeye başlayanları da
anlamıyorum. Bana göre İbadet+dua sadece sıkıntılar için değil şükür içinde yapılmalı.
Oruç tutmak, namaz kılmak, dua etmek güzel şeylerdir. Ayrıca kimseyi rahatsız
etmez -rahatsız etmemelidir. “Her koyun kendi bacağından asılır. “sözü de
boşuna söylenmemiştir. Fransa’ya giderken hava alanında sırada beklerken bir
grup hacıya rastladım. Önümde de gençten biri vardı. Hacılarla konuşuyordu ve
onlara “Madem kader alnımızda yazılı o zaman ben değil, yazan sorumludur.” dediğinde hacılardan birinin “ Akıl boşuna
verilmedi yazıyı dikkatli oku ve anla diye “… Yurt dışında arkadaşlarla dini
konular konuşurken bir arkadaşın inanmayanlara söylediği söz hala aklımda. “İnanıyorum
ibadet ediyorum. Din olayı yoksa da bir şey kaybetmem ama varsa siz düşünün” Bu
yüzden de reklam için yapanla diğerini ayırt edecek göz versin diye dua
ediyorum. İnanç herkese nasip olmaz. Bazıları sözde bazıları özde yapar. Bunu
ayırt etmek için birileri ibadet gizli lafını ortaya atmış bence düzeltilmeli. Gerçek
olan bir şey varsa kabul edilmeli. Yapmayan- yapamayanlara da eleştiri gelmemeli
zira saygı ve hoş görünün, insan olanın mayasında olduğu unutulmamalı.
Yorumlar
Yorum Gönder