Takdir duygusu
çocuklukta taklitle başlıyor. Babasının “Hanım eline sağlık! Yemek çok güzel olmuş
ya da oğlum/kızım ne güzel şeyler yapmış.” demesiyle birlikte çocukta beğenilenin
sözle veya ödülle değerlendirilmesinin takdir olduğu kavramı yerleşiyor. Bazıları
sadece almaktan veya vermekten hoşlanırken bazıları seyirci kalmaktan yana
oluyor. Alıp verenlerde başka bir duygu oluşuyor insan olmanın tadı… İzlediğim
iki dizi Yılanların öcü ve Poyraz Karayel. Yılanların öcü için yazı yazdım
telefonla aradım ve teşekkürlerimi sundum. Gerekçelerim vardı tabi. Nefis çekim
ve kişilerin bir bütün olarak uyum sağlamaları, türküler… Hem gözüm hem de
kulağım bayram yaptı. Beni mutlu
edenleri yazılı ve sözlü olarak küçücükte olsa onurlandırmakla huzur duydum. Ruhumu sevindiren emeği geçenleri takdir etmek
beğenmekten çok öte bir duygu. Aynı saate geldikleri için birini evrensel ağ da
( internette) izliyorum. Poyraz Karayel çok özel bir dizi benim için. Hem
duygusal hem de heyecan vermesi beni çok etkiledi. Göndermeleri çok hoşuma
gitti. Bazı şeyler vardır aleni söylediğiniz zaman itici ama göndermelerle
çekici olur ya işte o lezzette bir dizi. Takdir duygusundan yoksun insanların
bir de verilen emeği küçümsemeleri beni şaşırtıyor. O zaman da gereken
yapılmalı diyorum. Özel bir dershanede bölüm başkanı olarak çalışırken
görevlerimizden biri de derse gelmeyen öğretmen yerine derse girmekti. Sınıfa
girdiğimde 7-8 öğrenci vardı ve sorumu sordum:” genel bir tekrar mı yapayım
yoksa yeni konuyu mu işleyim? Ortada oturan şişman kıvırcık saçlı bir Bayan “Genel
tekrar yapın.” deyince başladım anlatmaya. Ne desem not alıyordu. Bir ders saati boyunca önünde
bir deste dosya kâğıdı birikti. Zil çalmaya yakın” Umarım yararlı olmuştur
anlattıklarım.” Dememle” Yoo, biz bunları zaten biliyorduk.” demez mi L Tövbe estağfurullah. Birkaç saniye dondum
kaldım. Sonra yavaşça onun sırasının önüne gelerek yazdığı bütün notları aldım
ve eğilerek usulca kulağına fısıldadım.” Bildiklerini yazarak kendini ve
bildiklerini bana tekrar anlattırarak beni aptal yerine koyacak bu belgeleri
yok etmeliyiz.” Diyerek yırttım. Şaşkın bakışlarla beni izledi. Sınıfta tık
yok. Neden mi böyle davrandım? Takdir etmesini beklemiyordum. Susması bile (bu
yazıyı okuyanlar gibi) bir terbiyeydi. Emeğe saygısız davrananın emeğine saygı
duymadığım için…
Yorumlar
Yorum Gönder