Mücadele etmek zorunda mıyız?

Bazıları hayatı hiç zorlanmadan keyfe keder yaşarken çoğunluk mücadele etmek zorunda ne yazık ki... Bu durumda mücadele çoğunluğun yanında olunca bir düşünmek gerek... Hiç yorulmadığım-çalışmadığım zaman ne yediğimden ne de uykumdan bir tat alıyorum. Oysa yorulmak inanımaz güzel bir duygu. İşi olmayıp parası olan spor salonlarında formda kalmak için çalışıyor- yoruluyor. İşte burada hedefi koyan yani işin tanımını yapan başlıyor çalışmaya arkasından yorulmaya... gerçi yorulmadan yapılan işlerde var. Örneğin: Başkasının sırtından geçinmek gibi. O insanlara verilen en büyük ceza. Onların emeklerinden çalarak yapıyorsan sırtına bir yük biniyor ki öbür tarafa kalmadan bu dünyada karşılığını alıyorsun. Çalışan insan emeğin değerini bilir ve ona karşı saygı duyar. Çalışanın emeğinden yararlanmak normal bir şeydir. İnsan , sağlığı yerindeyse kendi işi olmasa bile başkalarına faydası olsun diye de mücadele verebilir. Bu arada en güzel mücadelelerden biri de fikir mücadelesidir. Birileri sağlını kaybederek yaşam mücadelesi verirken inandığı görüş ve düşünceler için  hayatını-sağlığını  rahatlıkla ortaya koyan insanlar vardır. Birilerine tuhaf gelen bu duygu kahramanları yarattığı kadar zalimleri de yaratır. Ne yaparsak yapalım hayat iki ucu keskin bıçak gibidir. İyilik için yapıldığı sanılan bazı işler birilerinin kötülüğüne olabilir atom bombası gibi...Ne olursa olsun mücadele etmek inanılmaz güzel bir şeydir; boş oturmaktansa :)

Yorumlar