Okula bir veli benimle konuşmaya geldi. Daha kızı bir
yaşındayken eşini kaybetmiş. Çok zorluklarla kızını okutmaya çalışıyormuş. Kızı annesine:” Allah'ın gönlüne güç gitmesin
ama ben İngilizce öğretmenimi senden çok seviyorum.” demiş. Annede iki gözü iki
çeşme ağlayarak bana bunu anlattı. Önce oturttum ve karşısına geçip dedim ki:”Bu
yaştaki -çocukluktan çıkıp genç adayı
olacak - senin çocuğun gibi “ergenlik dönemini yaşayan bu öğrencilerimiz her
şeyi deli dolu düşünmeye, yaşamaya ve konuşmaya fazlasıyla meyilli oluyorlar. Düşündüklerini ya da hissettiklerini karşısındakinin yüzüne -üzülür mü
üzülmez mi diye düşünmeden çok rahat söylüyorlar.” Bayan öğretmenler bir öğrenci için anane,
babannne, anne, teyze, hala, yenge, abla, kardeş, sevgili ve hatta arkadaş
olarak algılanabiliyor. Oysa senin kızın gerçekten doğru düşünmeye başladığında sana çok özel
bir insan olduğunu hissettirecek,
söyleyecek ve sana tüm kalbiyle sarılıp ”iyi ki varsın “diyecek BEKLE ! Sadece birlikte sabredeceğiz. Ben onların
daha sağlıklı düşünmesi için çalışıyorum ve bil ki bana asla anne demiyorlar . Benim adım ”öğretmenim :)) yani
senin yerini almak istesem de alamam için rahat olsun sadece sabırlı ve
hoşgörülü ol bir süre sonra her şey yerine oturacak... Ağlayan gözlerini
sildi ve geldi bana sarıldı ve yanaklarımdan öptü. Kızım haklıymış ben bile
sizi ondan fazla sevdim :)) Bu
cümlelerle ondan gizli bir intikam aldığını hissettim. : ))
Yorumlar
Yorum Gönder