Niye sarılıyoruz?

İnsanlar niye sarılırlar ki? Sevgi, özlemden ya da öyle göstermekten veya beklemekten. Dokunmak herkesin harcı değil. Rahatsız insanlar bundan son derece rahatsız oluyorlar. Bir kere yabancıya sarılınmaz. Tanıdık olması gerekiyor dersek yanlış. Aydınlık  yüzleri ve gülümsemeleriyle sanki yıllardır tanıyormuşuz gibi olan insanlara da sarılabiliriz. En azından ben köylü veya çok yaşlı hanımlara rahatlıkla sarılabiliyorum çünkü çekiyorlar. Özellikle  enfeksiyon kapmışsak kişileri kendimizden uzak tutmak adına sarılmayabiliriz ama ben sevdiklerim gücenir diye hasta olma riskine rağmen sarılıyorum ta ki onlar uzak tutana kadar. "Aman hocam hastayım size bulaşmasın! "  Sevgi, çok küçük yaşlarda dokunmadan veriliyorsa kişi sarılmayı öğrenemiyor yani tek kanatlı kuş gibi oluyor ve uçamıyor. Dokunma temas insanın en doğal hakkı. Sevdiklerine sarıldığı zaman onda asılı kalıyor, diğerlerinde ise sanki kolalı bir vücuda dokunuyormuşsun gibi oluyor. Sarılınca ne kadar sevilip sevilmediğimizi anlayabiliriz. Bazı çocuklar  doğuştan sevgi yumağı( fazla yüklenmiş) olabliyorlar. Onlara doyasıya sarıl, o minik kollarını boynuna doladıkları zaman sanki cennetteymişsin gibi. Temiz, çıkarsız sıcacık güzel olan tüm duyguları yaşıyorsun doyasıya. Büyüklere gelince  samimi olup olmadıklarını anlamak kolay sadece bir sarılmaya bakar. Çoğu kez dışarda eski öğrencilerime rastladığımda ayaklarım yerden kesilince bu ne özlem ve sevgi... darısı başınıza zira çok güzel bir duygu. Her zaman yaşayamıyor bunu insan ama bilin ki yaşam enerjisi yükleniyor...

Yorumlar