Sevmediğin hiç bir şeye alışma

Zamanla herşeye alışırmış insan iyide kötüye de acıya da tatlıya da ama sen gel istemediğin bir şeye alışma. Alışmamak için diren, elinden geleni yap. İnsaların kolayca alışabildiklerini saptayanlar bunu kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapmışlar ve başarılı da olmuşlar. Sen bir fark yarat alışma. Engel olamayacağın bazı olaylar vardır. Ayrılma gibi ama sonsuza dek ama bir süreliğine. Evlenip 4 çocuk sahibi olduğu halde ,hala sevdiğinin resmini taşıyan insanlar gördüm. Bu çok özel bir duygu yanında taşıyor ve yokluğuna alışamamış. Ailesi kabul etmediği için bir başkasıyla evleniyor ama asla  teslim olmuyor. Bu olayı eşi de biliyor ama o alışmış seven ise asla. Köprü altı ya da sokak çocuklarını toplayıp tertemiz yere götürüp karınlarını doyurdukları halde bir süre sonra çocuklar yine kaçıyorlar. Pislik ve yokluğa değil alıştıkları sevgisizliğe, ilgisizliğe ve güvensizliğe. "Nasılsa.. " diye başlayan bir cümle içlerine yer etmişse bunu değiştirerek işe başlanmalı.Güzel şeylere aslında kolay alışıyor insanoğlu zor olan kötü şeylere alışmak - alıştırılmak . Aldatılmaya alışan insanlar  zamanla bundan keyif alır hale gelirlerse tehlike orada başlıyor. Örneğin: "Ben sana ne güzellikler yaptım. Nankör olma ve bana itaat et." dendiğinde kafası çalışmayan biri :"Ama ne kötülükler de yaptın bunların yanısıra." diyemiyor çünkü en kolayını seçmiş yani güçten yana olmuş. Kendi güçlü olamadığı için güçlünün yanında olarak kendini güçlü zannediyor salak. Alışmamak için prensip sahibi olmalı kafası çalışmalı. Bazı şeylere alışarak kendine vereceği zararla, topluma vereceği zarar arasında ki farkı bilmeli. İçin için olsa da küsse de kızsa da adaletin olmadığını farketse de kendisine duyduğu saygıdan yanlışlığa asla alışmamalı...