UYANMAK MI UYANDIRILMAK MI?

İnsan iki türlü uyuyor yatarak ya da ayakta J Kendiliğinden uyumak ve uyanmak çok güzel çünkü dozunu ve süresini sen ayarlıyorsun. Oysa işe, okula veya herhangi bir şey uyanmak zorunlu olunca uykudan vazgeçmek çok zor ve sıkıntılı aynen dondurmasını keyifle yiyen bir çocuğun dondurmasını düşürmesi gibi bir şey. Bu tarz duygular kişide daha sonraları tedirginlik duygusunu fazlasıyla oluşturuyor. Hayatının en sorumsuz dönemini keyifle yaşaması gerekirken “Yemek vakti çok uyursa akşama uyumaz ya da başka düşüncelerle uyandırılan insan öncelikle tedirgin edilen insandır. Huysuz tanımının temelinde bu duygu yatar. Çocukken sinemaya gitmek çok büyük bir keyifti. Düşünün sevinçle hazırlanan bir çocuğun annenin canı istememesi üzerine gitmekten vaz geçilmesi bir ruhsal bir incinmedir. Her hangi bir mutluluğu yaşamaya başlamadan önce kafası “Acaba başlayacak mı? olmayacak mı? yarıda kalacak mı? “larla dolu olur insanın kafası. Çocukken en güzel vitamin ve besin maddesi uykudur ve her şeyden daha tatlıdır. “Çocuklar uyuyarak büyür, yaşlılarsa uyuyarak ölür .” diye boşuna dememişler. Ben uyuyan insanı çok severim. Uyanmamasına özen gösteririm elimden geldiği kadarıyla ve şartlar gereğince çünkü hiç hoşlanmadığım halde gözlerimden uyku akarken birilerinin hatırına uykusuz kalmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu bildiğim için. Ayakta uyuyanlara yapılacak en iyi şey koca bir kova soğuk su dökmektir. Çünkü onlar kör, sağır ve dilsizdir. Sadece canları yanınca uyanırlar. Onların canı yanıncaya kadar uyandırmaya çalışanlar baya bir kayıp verirler….

Yorumlar