Yorulmak için insanın bir nedeni var çalışmak. Çalışmanın getirisi ise yorulmak. Yoğun bir işin arkasından mutluluktan yorulduysanız yediğiniz yemeğin ,uykunun tadını hiç bir yerde bulamazsınız. Sonuçlanan işler insana keyif veriyor ve özellikle birilerinin mutluluğu için çalıştıysanız keyif ikiye katlanıyor. Bazen yorgunluktan uyuyamasanız bile aldığınız haz her şeye değer. Yapacak işi olmayanlar varken sizin yapacağınız işlerin çokluğu bir lütuf. Tek bir sıkıntı var; o da zaman. Onunla aranızın iyi olması için mutlaka program yapmanız gerekiyor. Öğrenciyken ders çalışmayı saatlere böler ve o saatin altında işi tamamladıysam kendimi müzik dinleyerek veya başka bir şekilde ödüllendirirdim. Yetişkin oldum bu huyumdan vazgeçmedim. Üç aşağı beş yukarı zamanla aramı iyi tutmaya çalışıyorum. Boşa yorulmak ise kötü aynen boşa kürek çekmek gibi. İnsan iş yaptıkça açılıyor ve enerjisi yükseliyor. ne zamana kadar? derseniz: "İş tamamlanıncaya kadar." Yerinde sayan insanlar ruhun verdiği mutsuzluktan hep yorgun gibi hissederler. hayat yordu falan gibi laflar ederler. Oysa yorgunum yerine yoruldum diyebilmeli insan. İkisi arasında ki tek fark hissedilen duygu. Genellikle yaptığı işi angarya görenler yorgunumu tercih ederler. Yorulmanın sonucunda dinlenmeyi de bilmeli insan. Tuhaf ama ben farklı bir iş yaparak dinlenirim. Bedenen yorulmayla zihnen yorulma arasında dağlar kadar fark var. Bedenen yorulan -temizlik veya ev işleri gibi kafayı fazla yormayan beynini kullanarak dinlenebilir, keza zihnen yorulan ise spor yaparak dinlenebilir. Ne olursa olsun sonucu başarıyla biten işlerde yorulmak çok güzeldir.
Yorumlar
Yorum Gönder