İnsanoğlu bazı
durumlarda eli kolu bağlanabiliyor kelepçesiz. Düşünceler askıda kalıyor. Gerçekle
hayal arasında sıkışıp kalıveriyorsun. Şaka gibi ya da rüya olsa diyorsun ama
olmuyor. Yapacak gücün var ama senden güçlü olduklarını biliyorsun sadece
seyrediyorsun. İster adına can- iş korkusuyla adlandırın ister başka şeyle.
Sınav günü varlıklı bir adamın oğlunun sınavı vardı. Müdür bey geçmesini istedi
ben imzalayamadım. Arkadaşlar: “Madem imzalamıyorsun kâğıdı sen götür o zaman.”
Dediler. Ben de götürdüm. Neden imzalamadığımı sorunca “ Onun durumundaki tüm
öğrenciler geçirilirse imzalarım.”dedim. Kâğıdı bir güzel elimden alıp
imzaladı. Arkası sağlam. Nereye başvuracaksın subaşlarını tutmuşlar… İnsan
düşündüklerini karşıya ulaştıramayınca da çaresiz kalıyor. Bu durumda değişik
anlatımlar deneyebiliyorsun ama sonuç alamayacağını hissedince çaresizliğe boyun
eğmek zorunda kalıyorsun. Sen çaresiz olmasan da “Çare siz olabilirsiniz.” Sözüne takılabiliyor.
“Yok, bu beni aşar dediğinizde sadece bu duruma üzülmenin dışında elinize bir
şey geçmiyor. O halde ne yapalım? Bence haddimizi bilelim. Elden başka ne
gelebilir ki?
Yorumlar
Yorum Gönder