Bilgi, zariftir ve utangaçtır,

Kabalığa hiç gelemez. Bilgi sahibi olup, karşısındakine saygı ve önem göstermeyip bunu kendi keyiflerine göre kullanarak sunanların dilinde bilgi çok utanır ve karşı tarafa gitmez boynunu büker oturur. Ani sunulan bilgi de insanın gözünü fal taşı gibi açar, kulaklarını da ava gidenler gibi diker bu arada açılan ağzın farkında olup eliyle örtmeye çalışır. Bilgi sunumda özen ister, alıcı hasta, sıkıntılı, mutsuz ve alım kar değilse gitmez; oturur oturduğu yerde. Aynı özenle hazırlanan yiyecek- içecek gibidir. Az bir bilgi sunacak diye alıcının zamanını çalıp canını sıkanlar yüzünden bir türlü ulaşamaz gideceği yere. Hele de karşısındaki aptal yerine koyup defalarca tekrar ederek doğru iş yaptığını sananlara hayret ediyorum. Bilgi giysi gibidir. Herkeste aynı durmaz. Yakışanı var yakışmayanı. Göze, kulağa ve akla hizmet etmek üzere yola çıkmaya hazırlanan bilginin tek bir amacı vardır. O da karşı tarafın onunla tanışmaya can atmasını sağlayacak ortamın oluşması. Uzun zamana yayılan bilgi yayıldığı gibi kalır. Kısa sürede alınması sağlanan bilgi çok mutludur ve mutlu eder. Öğrenciyse bir insan, seçeneği yoktur ama diğerleri için  ufak bir hatırlatma : "Önce bilgiyi verecek insana bir bakın sonra da başınızın çaresine. Sakın oltaya takılmayın."

Yorumlar