Şaşkınlıkla
ona sordum. Ne oldu? diye. “Ne olmadı ki?” diye cevapladı. Babam güneş, annem
ay, benim halimse vay ki vay! Bana öyle bir sorumluluk yüklediler ki altından
kalkmak için var gücümle çalışıyorum, yorulsam ne çare… Dinlenemem ki. Hem döneceksin
hem de üstünde olan bu kadar soruna katlanacaksın. Böyle bir sorumluluğu
çekerken hiçbir şey yapamamak ne kadar kötü… Annemler, üstünde olan canlılar ve
cansızlar senin ailen. Müdahale etmeyeceksin. Onlar kardeş darılırlar,
barışırlar sen yoluna devam et. İyiler de olacak kötüler de. Onlardan biri
eksik olsa sen dengede duramazsın. Geçenlerde şikâyet edeyim dedim. Kötüler var
gücüyle çalışırken; iyiler sadece söz üretiyorlar. Onlarla mücadele etmek için
biraz kötü olmaları gerekmiyor mu? diye. Az daha ikisinin arasında tutulacaktım
yani az daha donup kalacaktım. Sen dönmene devam et. Başka şeye de karışma. Onları
dengeleyen ince bir adalet var. Yaşadıktan sonra anladıkları… “Dünya kardeş,
ben de kendi sorunlarımın büyük olduğunu düşünürdüm senin üstünde bir nokta
olarak. İnanıyorum ki bir gün rengârenk noktalar öyle bir birleşecekler ki sen
mutluluktan daha bir güzel döneceksin…” diye teselli ettim.
Yorumlar
Yorum Gönder