Hayvanları koruyalım mı? yoksa edinelim mi?

Bu size kalmış bir şey. Bence hayvan edinmek, evlat edinmekle aynı şeydir. Aradaki tek fark insan olunca ilerde sizinle konuşur, kuşlar hariç ki - onlarda sadece öğretilen sözcükleri tekrarlıyorlar papağan gibi.) diğer hayvanlarsa hareketleriyle sizinle iletişim kurar. Kedi, köpek, kuş, balık, kaplumbağa, tavşan gibi hayvan edinenlere tanığım. Bunlara evlat muamelesi yapanlar cinsiyetlerine göre isim verip bahsederken de kızım- oğlum diye konuşuyorlar. Adı yerine kedi-köpek dediğiniz zaman hakaret sayan sahipler var. Bazılarının giysileri bile var. Hangi gerekçelerle edindiklerini tam olarak kestiremiyorum ama net bildiğim bir şey var. Birinci sırayı yalnızlık alıyor. Merhamet duygusunu da beraberinde getiriyor. Ben de hayvanları seviyorum ve onlara zarar vermiyorum. Öyle ki bir gece yarısı çatıda mahsur kalıp miyavlayan bir kedi yavrusu için itfaiyeden yardım istedim. Gelip kurtardılar ama tekrarlayınca annesini aradığı için miyavladığı ortaya çıktı. Zaman zaman değişik hayvan türleri evimde misafir oldu ama ben iyi bir ev sahibi olmadığım için ayrılmak zorunda kaldılar. Gerekçeleri de onlarla yeterince ilgilenmeyişim. Hayvan edinmek sorumluluk ister. Sadece beslemek yetmez, ilgileneceksin de. En çok beni şaşırtan Akçay’da motor gezisine katılmıştık. Bir yer bulup oturduk. Tam karşımda bir sepetin içinde fıstık yiyen bir maymunla göz göze geldim. Çok şirin bir elbise giydirmişler ama maymun bu. İyice tipi ortaya çıkmış… Bir ara ses duydum” Hürrem!”  Yeğenime mi sesleniliyor? diye düşünerek etrafa baktım meğer maymunun adıymış. Hangi duyguyla bir maymun evlat edinilir? Adını koyamadım. Çok değişik bir duygu olmalı. Maymunda zaten hayret dolu ve meraklı bakışlarla etrafı izliyordu. Bir an düşündüm gerçek ailesini özlemiş midir? Yoksa yeni ailesiyle bütünleşmiş midir? diye… 

Yorumlar