Hoşgördüm

ve hem mutlu oldum hem de insanı rahatllattım. Ayrıca düşünmesini de sağladım. Kuru kuruya hoşgörünün bir anlamı yoktur. Bazıları hoşgörüp sessiz kalır böyle yapınca da hoşgörünün boynu bükük kalır. Onu anlamlaştırmak için açıklama yapmak gerekir. "Hoşgör çocuk o! " demenin bile bir sorumluluğu vardır. Anlatacaksın yapılanın hoş ya da doğru olmadığını. Bağışlayacı olmak güzel ama sürekli ve gerekçesiz bağışlamalar karşı tarafı sınırsız davranmaya sizi de sinirli yapmaya kadar gider. Ders sonrası kalabalık bir grupla konuşuyorduk. Çaylarımızı içerken konu tabi ki yabancı dil. Gazeteci bir misafirim çay bardağına çarptı ve  yüzü kıpkırmızı aniden yerinden fırladı." Otur yerine !" diye bağırdım. Alt tarafı bir çay ne olurki, silersin geçer. " deyince Gerçekten mi böyle düşünüyorunuz?" diye sordu." Tabi ki böyle düşünüyorum. Hiç bir eşya insandan değerli değildir. 99 zelzelesini hatırlasınız. Çok katlı binalar yıkıldı, buzdolapları yerle bir oldu. Sonuç eşya bize hizmet ettiği sürece bir anlamı var, insan söz konusu olunca lafını bile etmek ayıp." Gerek davranışlarda gerekse sözlerde insan hata yapabilir. Bağışlamak için düşünmek kadar düşündürmek te önemli. kasten yapılan hiç bir şeyin hoşgörüsü olamaz.