Dene! Zaten başka şansında yok. Ya bu deveyi kabul edeceksin ya bu diyardan gideceksin. Gideceksin demekle de olmuyor. Siyahın hayatımızı zindan çevirdiği günler yaşıyoruz. Eskiden bu kadar toplu acılar yaşamıyorduk. Dünya yaşlandı ve kötülerin elinde çok hırpalanıyor. Saygı sevgi görmesi gerekirken itilip kakılıyor. Biz ne napıyoruz? Yaşamaya ve tahammül etmeye çalışıyoruz. Bir öğrencim söyledi:" Köyümüzde cenaze olduğu zaman önce oturup bir güzel karnımızı doyuruyoruz sonra rahatça ağlıyoruz." dediğinde çok şaşırdım. Sonra düşündüğümde biraz hak verdim. Canlı yaşamını sürdürmek için yemek içmek zorunda :) Sırası nı? diyenler çıkabilir. Orada düzen öyle oluşmuş. Suçlayamazsın artı değiştiremezsin. Tanımadığımız insanların acımasız bir şekilde can vermesi- hiç bir şey olmamış gibi davranılması insanın bir yerde gücüne gidiyor. "Böyle olmamalıydı." diye söyleniyorsun ama çaresizsin. Neden mi? Güçler var gücüyle bize güçlerini kanıtladılar. Yapılacak tek şey ufacık da olsa mutlu olabilmek. Rahmetli kayınvalidem şöyle derdi:" Öldülerde kurtuldular. geride kalanlar düşünsün. Dünya iyiye gitmiyor." Nur içinde yatsın. Yaşamını kendi değer yargılarıyla işlerini sıraya koymuş bir düzende yaşamını sürdürdü. Saygı, sevgi ve ilgiyi fazlasıyla- hak ettiği kadarıyla gördü. Unutamadığım tek şey tüm sıkınıtlara rağmen güler yüzü... Ondan şey öğrendim. Sabırlı, hoşgörülü ve paylaşımcı olmasını... Karanlık dünyada bile yaşamanın bir sorumluluğu olduğunu... Mutlu olmak için direnmek gerektiğini....
Yorumlar
Yorum Gönder