Kuşlar mahkemesinde yargılanan tek insan bendim. Neden ben? diye kuş hakime sordum. Olayı sen fark ettin bizde sorgulayacak birini bulmuş olduk. Şimdi anlat bakalım :" Neden bizleri tanımadığınız halde bizlere bazı yakıştırmalar yaptınız. İtiraf edin biz siz ne yaptık? Yiyeceklere adımızı verdiniz- yok kuşburnu, kuşbaşı, cinsel yaşamla bile adımızı espri konusu yaptınız, ses çıkarmadık, ama bazı yerlerde gerçekten kalbimizi çok kırdınız. Anlam veremedik. Şimdi anlat bakalım deyince başladım konuşmaya. "Özür dilerim ama bizler böyle gelmiş öyle gider diye yaşadık . İnanın 3N'den haberimiz yoktu. Yani Neden, Niçin, Nasıl? diye soru sormamıza fırsat verilmedi. Kabullendirilerek büyütüldük. Bazı şeyleri değiştirmek elimizde olduğu halde sırf büyüklere saygıdan ve korkudan sesimizi çıkaramadık. Onlar büyük biz de sizler gibi küçük olduğumuz için onlar daha iyi bilir düşüncesiyle kabullendik.Zaten kabullenmeseydik adımız asi evlata çıkardı, Çocukken sapanla sizi vuranlar vardı. biz de sadece "Vurabilecek mi acaba? diye düşündük ama sapan sizler için yapılmıştı. Bir de sapanı olan güçlüydü. "Yazık vurma!" dediğimizde sapan bize yönelirdi . Kolay değil can korkusu...Banyodan çıkan insanlar "Kuş gibi rahatladım" derlerdi. Sanki siz çok rahatmışsınız gibi. "Kuş kadar aklın yok!" dediklerinde sanki sizde usulen akıl varmış gibi...Bir de hakaret olarak ta saçı kesilene "Kuşa dönmüşün! "diye espri yaparlardı. Bizi rahat bıraksalardı, bir sorgulamayı öğrenseydik her şeyi değiştirebilirdik. Ergenlik çağında sadece kendimizi sorguladık.. İlerki yaşlarda ise düşünmeye çalıştığımızda biz sorgulandık "Asi olma derslerine bak! diye oysa alınacak en önemli dersin düşünmek olduğunu büyüdüğümüzde anladık. Sanat ve mutluluk görüntüsü olarak sizleri resimledik ama adınızı yanlış yerlerde ve yanlış amaçla kullandık. Neden gözlerinizin güzel bakmadığını şimdi anladım. Geç değilse bağışlar mısınız?
Yorumlar
Yorum Gönder