- Alo,
evde misin?
- Hayır
depresyondayım.
- Hayırdır,
ne zaman girdin oraya?
- Farkına
bile varmamışım. Doktor söyledi.
- Doktor
söyledikten sonra mı girdin yoksa önce mi?
- Saçmalama
ne biçim soru bu?
- O biçim
soru. İnsan nerde olduğunu bilmez mi?
-
Mutsuzdum. Kafam karışıktı. Canım sıkılıyordu. Doktora gittim.
- Anladım
doktor teşhisi koysun ve sen de emin ol diye, değil mi?
- Ne yani
gitmese miydim?
- Her mutsuz,
kafası karışık, canı sıkılan doktora gitse gerçek hastaların hakkını yemiş olmaz mı?
- Ne
yapacaktım yani? Geçsin diye oturup beklese miydim?
- Daha
farklı ve faydalı şeyler yapabilirdin. Örneğin: Neden mutsuz olduğunu, neyin kafanı karıştırıp canını sıktığını
öğrenebilirdin. Senden iyi kim bilir bu soruların cevaplarını? Doktor mu? Çözüm
olarak ilaçtan başka bir şey önerebilir mi? İlacı alır uyursun, uyandığında
kafanda bir ton ağırlık, kendine geldiğin anda sorunlarında karşına dikilir
gülerek:” Bizden kurtulacağını mı sandın?” derler.Bir
arkadaşın senin durumunda olsa ve sana akıl danışsa ona ne önerirsen kendin de
aynı şeyi uygula. Buna olaya dışarıdan bakma diyoruz. Tabi herkes bunu yapamaz
cesaret ve inanç gerek. Tatil yerine depresyonda olmak daha iyi, en azından bedava…
O da bir yerde boşa sarmak anlamına geliyor. Bence orda fazla kalma yapacak
işler var yoksa da yarat…
Yorumlar
Yorum Gönder