Geçer mi bu günler?

Eskiden üzücü bir durum olunca “Geçer üzülme! “derlerdi. Çağımız kötü günlere gebe gibi. Ardı ardına gelen olaylar insanları umut yerine umutsuzluk ve çaresizlikle beklemeye aldı.  Sadece bir oyun gibi yapılanları seyrediyor- kimin eli kimin cebinde anlayamıyor sadece şunda herkes hem fikir. Ekonomik gücü olanların dünyayı cennete değil cehenneme çevirmeye niyetli olduğunu ve bunda da çok başarılı olduklarını artık anlamayan kalmadı. Ne yazık ki yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Teknoloji bile onlara hizmet ediyor. Dünyayı tek barışçıl devlet olarak yönetmek istiyorlarsa zaten insanlar buna dünden razı ama yaptıklarıyla barışçıl bir devlet olmayacağı açıkça ortada. Ne yazık ki iyiler savaştan yana değil, çünkü savaş güzel bir şey değil. İlaç üretenler para kazanma adına insanların hastalanması için ellerinden geleni yapıyorlar, silah üreten de savaş çıksın da ürettikleri bir işe yarasın diye uğraşıyor. Üretenlerin açısından bakınca onlar haklı ama genele baktığınızda güçlü olanlar silahlı, güçsüz olanlarsa haklı… “Böyle davranmalarının bir nedeni var mıdır?”diye düşününce “Herhalde başka bir gezegen keşfettiler ve gitmeden önce dünyayı batırmaya mı çalışıyorlar.” diye senaryo yazıyorum. Yine de umudum kale gibi arkamda ve fısıldıyor:” Gün doğmadan neler doğar.  Sadece sabırla bekle.” diyor. Bekleyelim…

Yorumlar