Kadın olmanın dayanılmaz sorumluluğu.

Tartışmasız kadın erkekten çok daha fazla kapasiteyle yaratılmıştır. En basit örneği: bedeninde başka bir canlıyı taşıma gücü ona verilmiştir. Burada erkeklerin:” Biz olmasak onlar onu tek başlarına yapamazlardı.” Dediklerini duyar gibiyim. İki karşı cins birbirlerini tamamlasınlar diye yaratıldılar, ama taşıma gücü kadına verildi. Bununla birlikte daha nice sorumluluklar. Bir toplantıda erkekler kadınlardan önce erkeğin yaratıldığını ve bunun kendilerinin ne kadar öncelikli olduklarını konuşurken yanlarından geçen güzel bir kadın bunları duyar ve yanlarına yaklaşır ve der ki:” Tabi ki ilk siz yaratıldınız. Harikalar yaratılmadan önce örnekleri yapılır.” Der. Fiziksel farklılıkta erkeğin daha güçlü görünmesi beni çok etkilemiyor. Yeri gelince bir erkekten daha güçlü kadınlar tanıyorum. Önemli olan akıl ve ruh olarak güçlü olması. Kadınlar günü sözcüğünün ortaya çıkarılması aslında kutlama olarak değil “ANMA” olarak adlandırılmalıydı. Ölüm üzerine adlandırıldı. Acı ve üzücü şeyler kutlanmaz, hatırlanır. Bazıları bunu direniş olarak söylese de direnmenin yolları öğretilmediği sürece bu cümlede askıda kalır. İnsan olarak ayırım yapılmamalı. Bence günler güzel şeyleri hatırlamak için seçilmeli. Birileri bunu yaparken anlamsızlaştırmak adına yaptıklarını düşünüyorum. Kadın, güzel özellikleriyle gündeme gelse eyvallah. Ne yazık ki kötü olayların hatırlatıldığı ,çözümlerin sunulmadığı bir gün olarak kalıyor benim için.