Öncelik?

Bu sözcüğü hayatımda 2 gün öncesine kadar hiç kullanma gereği duymadım. İşleri sıraya koyar ona göre yapardım. Bu sözcük gündeme nasıl mı geldi hayatımda? İşte cevabı:" Bir işi yaparken biraz huzursuzluk duyuyordum. geçer diye bekledim. Meğer geçmezmiş tam tersine diğerleri gün ışığına çıktığı gibi.. önceliğini seçme zorunda kalırsın benim gibi. Zamana ve ekonomiye uyarlı bir yol izliyorsanız ve doğru çizgideyseniz sorun yok, ama benim gibi bazı şeyleri işlerin yoğunluğu ve sıkıntısıyla doğru dürüst düşünemez sonra da öncelik bas bas bağırmaya başlar." Hoppp nereye?" durduğunuzda anlarsınız ki haklı. Zaman daralmış, para azalmış,ve ruhun sıkılmış ... anlarsın ki ona göre bir yol izlemek zorundasın ve bir şeylerden vazgeçmek durumundasın. Oysa her şey yolunda gider gibi görünürken ne acı...Aslında çağımız insanı bu tür ara vermelere alıştı. Hayatın genelinde çoğul önceliğim çocularım, tekil önceliğim işim olmuştur. Bir türlü kendimi öncelik yapmayı başaramadım. Sonra adımı koydum. Ben de "Sonralık."ım. Son zamanlarda radikal kararlar alırken kendimi öncelik yapmaya çalıştığımı anladım. Bu da iyi bir gelişme, keyif aldığım işleri öne almak işin başlangıcı fazlasını beklemiyorum. Kimsenin önceliği olmayı hayatım boyunca istemedim.Bu ağır bir sorumluluk, bağımlılık gibi bir şey.  İnsanlarda öncelik biraz bencilliğe girer. Bir ortaokul öğrencisi genelde zayıf öğrencilere söz hakkı verdiği için Türkçe öğretmenine çok kızdığını söyledi. Ben de "Aslında mutlu olmalısın . Sen zaten zekisin. Hocan da bunu biliyor. Diğer arkadaşlarına şans öncelik verdiğine göre iyi bir insan olmalı öğretmenin." dedim. "Hiç böyle düşünmemiştim." dedi utanarak :)

Yorumlar