Unutma!

Öyle anılar yazmışlar ki hafızama bir yerlerden rahat durmayıp fışkırıyorlar. Özel ve mesleki ,iyi- kötü (vasat olanlar zaten silinip gidiyor) ... Bunları hatırlayalım diye özen göstermiyoruz-komut vermiyoruz kendiliğinden dank diye yerlerini alıveriyorlar izin almadan. Bu sadece ruhu ilgilendiren bir konu, çünkü ruhumuzu sıkan ya da sevindiren işler kalıcı oluyor. Yani olay ne kadar etkiliyse bir o kadar kalıcı. Kötü şeyleri hatırlayana bazıları "Ya unutsana! Niye oraya takılıp kalıyorsun. "dese de. Yeri gelince bahsediyorsun ya örnek ya da benzeri bir olayı yaşadığında zaten kötüler kötüleri anımsatıyor, diğerleri de birbirlerini. İnsan dalgın olduğunda - anlık hatırlamasa da hiç alakası olmayan bir zamanda- konumda aklına gelebiliyor. Unutulmayacak anılara sahip olmak herkese nasip olmuyor. Yaşam iyi kötü ya da vasat olarak 3 çeşit. Vasat yaşamın anısı tek tük...Anıyı oluşturan ise İnsanın ta kendisi. Bir hayvanla yaşayan biri de onunla yaşadıklarını -renkliyse unutmayabilir. Bir sözcüğün bir anıyı çağrıştırması unutulmayan bir şeyi yaşadığını gösteriyor. Sadece anlık komutlarda örneğin: "Gelirken ekmek almayı unutma!" gibi basit şeylerde biz unutma sözcüğünü kullanırken İngilizcede hatırla sözcüğü kullanılıyor. Gününü anıya çevirmeyi unutma... İlerde lazım olacak:)

Yorumlar