İnsanlar neden anılarını yazarlar? Bunun bir kaç nedeni
vardır? Bilinçli olarak amaçsız - nedensiz hiçbir şey yapılmadığına inanıyorum-
insan bunu kendi kendine itiraf etmese de… Örneğin: Çocukların zaman zaman
huysuz davranmalarının sadece can sıkıntısı olarak adlandırılsa da nedeni
mutlaka vardır. Beklentisini yüksek tuttuğunuz insanlarda doyumsuzluk başlar ve
sürekli daha fazlasını istemeye başlar. Bu yüzden de yaşamı belli bir oranda
tutmayı başaranlarda böyle bir sorun yoktur. Sev sev nereye kadar? J Yaşadığımız her an bir
anıdır ama değerli ama değersiz. Değerli olduğunu düşündüğümüz duygu ve
düşüncelerimiz bizi daha da ağırlaştırır. Değersiz olanların kilosu yoktur.
Size yük olmazlar. Roman ve hikâye yazanlar hayallerini- ya da başkalarının
yaşanmışlıklarını yazarken anı yazanlar kendilerininkini paylaşırlar. “Nispet
olsun diye”değil. Gerçi bazıları “Neden benim böyle anılarım yok” diye
hayıflanabilir ama hayıflanma yerine “Ne güzel böyle şeyler yaşayanlar da var.”
Diye sevinebilirler. Kötü olaylarda ise “Çok şükür benim başıma böyle olay
gelmedi.” Diye sevinebilirler veya üzülebilirler de… Ben hayıflanma ya da
sevinme yerine duygularımı serbest bırakırım ne hissediyorlarsa yaşasınlar
diye. Ağlamam ya da gülmem gerekiyorsa hodri meydan… Bir tek şeyi çok iyi
bilirim ki: Kader herkese farklı şeyler yaşatıyor. Bu farklılık da yaşam
zenginliğini yaratıyor iyi ya da kötü. Onun için “Yerinde olsam” cümlesini
kullanmamaya çalışıyorum. Çünkü onun yerinde değilim ki istesem de olamam.
Yerim dar oynayamam yerine “Yerim çok geniş nasıl değerlendirebilirim”i tercih
ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder