Acıdan tat alanlardan mısınız?

Acı biberi çok severim. Bazı yiyeceklerde de acı sos ya da turşu ilavesini. Üzerek acı vermek tarzım değildir.  Bireysellikten çok toplumsal mutluluğu sevenlerdenim. Yani dışarıyı kar, fırtına batırmış- mahvetmiş ve bunun umurunda olmayıp keyif alanlardan biri değilim. Kendime göre - bana mantıklı gelen sözcükler, prensipler ve görüşler uluslar arası insani olanlarıdır. Herkes bundan nasibini alsaydı dünya da savaşlar olmazdı. Yaradılışımı suçlayamam birazcık kızabilirim yani merhamet duygusu fazla kaçmamış mı?  Sanki “Eksik olanları telafi et” diye görev vermişler sanki… Bana benzer birilerini bulunca daha da çok üzülürüm. Bir kişi yetmiyormuş gibi… Zaman içersinde merhamet duygusunu tatile gönderdim yoksa kendini bilmez yüzünden soluğu acilde alıyordum. Bir düşündüm: Acı varsa tatlı da var. Yani birinin yokluğunu yaşamasak diğerinin değerini bilemeyiz gibilerinden. Keşke acı sadece yiyecek konusunda kalıp diğer olaylara el atmasaydı. Artık acımasız birinin- acıdan büyük mutluluk duyduğunu anlamış bulunuyorum.  Yapacak bir şey yok, onun istediği Savaş benim ki Barış. Ne kadar acı da olsa gerçekler, ne kadar azalsa da umutlar. Bir gün tüm kalbimle Acının dönemini tamamlayıp biteceğine ya da tatile çıkacağına inanıyorum. 

Yorumlar