Tabi ki değil. Bazıları gelip geçici olmuyor. Kaliteli,
halkını seven, onlar için mücadele edip ölümsüzleşen kişilerle, icatlara, keşiflere
imzalarını atanlar. Diğerleri ise sıradan ya da farkı olanlar onları
hatırlayanlar yaşadığı sürece hatırlananlar. Aslında onlar isim olarak değil de
insana bir tuğla koyup kişiliğinde ölümsüzleşenler de var. Acılar ve sevinçler gelip
geçici olsa da geride bıraktıklarının toplamına YAŞAM, bıraktıklarına ise ANI
diyoruz. Gelip geçici olduğunu bilmek insanı olgunlaştırıyor. Çocukluk ve
gençlik döneminde böyle bir duygu yok. Onlar sadece hayatta var olmanın
dayanılmaz keyfini veya sıkıntısını yaşıyorlar. Yaş ilerledikçe iyikiler ve
pişmanlıklar insanı dürtmeye başlıyor. NEREYE? Sorusunu beraberinde getirerek.
Sorgulama ve yargılama başladığında ise olgunlaşma devreye giriyor. Her şey
bilinçli yapılmıyor. Hayat bazılarına dokunmadan, bazılarına teğet diğerlerini
ise delip deşerek geçiyor. Her işin sonunda ne kazandım, ne kaybettim? Sorusunu
görenler de bir düşünmedir gidiyor. Ruha bir şey kazandırmadıysak adımız
sadece canlı. Her şey gelip geçiyor… tabi ki arada duranlar da var ama nereye
kadar?
Yorumlar
Yorum Gönder