Geçmişte mutlu olduğu olayları, kişileri görmediğinde
tekrarı olsun diye özler. Yani eksiklik duygusundan ortaya çıkar. İşi çok
olanın ne yazık ki bir şeyleri özlemeye zamanı ve ruhu yoktur. Sadece pes etme
noktasında “Ah bir dinlensem “ diyerek davetiye çıkarır dinlenmeye… Söz konusu
yiyecek içecek olunca özlem kişilerin yaptıklarına duyulur. Annemin dolmasını
özledim… Gibi. Uzun bir süreçten sonra telefonda görüştüğüm kişilere “Özleştik,
görüşelim mi?” diye öneriyle giderim. Evlat sahibi olmayan bir anne için: ”Bir
evlada hasret.”dendiğinde “Hasret” bana daha dokunaklı ve ağır gelir. Yani
kavuşmanın zorlaştığı anlarda hasret giriyor işin içine… Yiyecek içecek
konusunda epeydir yemedim canım bulgur pilavı istiyor derken, telefon ve
internet sayesinde görme şansımız olduğu için özlemler sadece sözde kaldı. Doğal
olarak uzun bir süre görmezsen özlersin ama her gün onlarca pozu izleyince” Çok
şükür rahat ve mutlu “deyip geçiyorum. Tatile gidince en çok evimi ve bilgisayarımı-
kısaca çalışmayı özlüyorum. Sevdiklerim akıllı telefonların sayesinde anında
görüntülerle her an yanımdalar. Tabi dokunmatik değil seyretmelik. Özlemelik olaylar ne
de olsa güzel olaylar… Kötülerle karşılaşınca eskilerin kulağını çınlatıyoruz.
Neydi o günler! Bu kafayla o günlerde tekrar olmak istemem. Her şey zamanında
güzel. Kaybettiğimiz güzel insanları özlüyoruz.( daha iyi ve güzelleri
gelmediği için)
Yorumlar
Yorum Gönder