Kısır döngüyü övemem!

Düzenli yapılan işlere bir fırçayla renk katamıyorsanız kısır döngü yolculuğuna hazırlanmışsınız demektir. Bunun için fazla yaratıcı olmaya gerek yok. Çok basit bir katkı bile kısır döngüye girmenizi engeller. Bu rengin diğer adı heyecandır. Her gün aynı işleri yapan bir insanı hayat yorar ve kısır döngüde “Ben yoruldum hayat gelme üstüme!” şarkısını söyletir. Şarkı güzel dinleyelim ama sürekli değil. Yorulmak için çalışmak gerek . Depresyon, olumsuz duygular, sorunlar ve yalnızlık sizi zarifçe kısır döngüye sokar. O zamanda aynı noktaya gider gelirsiniz. Elimizde olmayan nedenlerle özellikle emekli olunca insanlar arayış içine girerler. Çalışırken yapamadığım işleri yapayım diye. Aslında çalışırken zaman bulamadığı işler bir özlem gibi gözükse de içine girince onların bir hobi olduğunu kolayca anlar. Örneğin: Çalışırken söylediği şarkılarla, daha sonra koroda söylediği şarkıların heyecanı aynı değildir. Çalışma ortamında yapılan her şey daha keyiflidir. Çalışma ortamında, ortam ne kadar kötü olursa olsun insan en azından farklı şeyler düşünmek zorunda kalır ki bu bile heyecandır. Sağlık veya zorunlu olarak tek tip yaşamanın adı kısır döngüdür. Ne yazık ki milyonlarca ev hanımı aynı işleri her gün yapmak arada bir de günlere katılmak için kısır döngüden çıkmaya çalışsa da- otomatik yapılan işler yerine farklı bir şeyi yapmanın zevkini aldığı anda onu kısır döngüye sokamazsınız. İnsan unsuru odaklı yaşadığım için tanıdığım- tanıştığım her insan kısır döngünün önünde büyük bir engeldir. Onları aşıp kısır döngüye giremem. Hayatımda olan ve olacak olanlara binlerce teşekkürler.


Yorumlar