Gerçekleştirmek

İstediğim bir hayalim var tabi Çağan Irmak’a ulaşabilirsem.  Yıllarca bu ülkede İngilizce öğretme olayından çok uzak, kafayı karıştırmak, insanlarda aşağılık duygusu kazanmalarına sebep olacak bir tarz var .Adı: Medrese usulü. Aç kitabını, açalım kitabımı burada ne yazıyorsa onu öğrenelim. Neden? Onlardan iyi mi bileceksin? Bugün “What is this?” günü… Ben kalemi göstereceğim siz de “ This is a pencil.” Yani “Bu nedir? Diye sorduğumda siz de “Bu kalem.” diyeceksiniz. Tamam, anlaşıldı mı? Çok kolaymış öğretmenim… Hadi başlayalım. “Bu” yerine karşı tarafın “o “demesi gerektiği yıllar sonra ortaya çıkar. “Kalem öğrenmek istemiyorum.”diyene “Sus! Terbiyesizlik yapma! Diye sarı kart gösterilir. Hocam “Ben futbol sever misin?” diye sormak istiyorum. Tabi ki onu da soracağız ama şimdi değil sanki alışkanlıkları “Do you” diye sorarız demek çok zormuş gibi. Hazır istek gelmiş çak cümleyi ömür boyu unutmasın. Misin? ne oluyor deyince de İngilizce de soruları yardımcı fiillerle sorarız bu alışkanlıkları sorar. Sırası gelince hepsini öğreneceğiz. American Mc dershanelerinden birine yazılıp 2-3 ders sonra bırakan yetişkin oğluna ders isteyen iş yeri sahibi babaya “ Oğlunla konuşmam lazım.”dedim tam o sırada oğlu geldi. Baba hüzünlü 2-3 bin yatırmış kaçış yok tıpış tıpış ödeyecek. Oğlana:” Neden bıraktın dershaneyi? diye sorduğumda ( bu arada hiç mi hiç İngilizce bilmeyen biri) verdiği cevap çok değişikti. Şimdi dershanede İngilizce konuşuyorum. (Yes, no diyerek konuştuğunu sanan)  dışarı çıkınca Türkçe konuşulması psikolojimi bozuyor. Bu yüzden bıraktım. Babaya döndüm” Bunu İngilizce ders aldırmadan önce bir psikologa götürün. Zira olmayan şeyin var olduğunu sanıyor. Çağan ile bağlantı kurabilsem 2 saatlik bir filmle nasıl bütün ülkeye İngilizce öğretilebilir, göstereceğim…
Öğretmeyi seven öğretmenler çocuklara öğrenmeyi sevmeyi öğretirler.


Yorumlar