Bence ikisi de haklı ve eşit. Yaradılışları gereği, koyun
karnını doyurmak için yaylaya yayılırken, karnını doyurmak üzere olan kurdun
ayağına kadar gider. Gerçi koruyucuları- gözcü köpekleri olduğu ve uyanık
çobanları olduğu sürece güvencededir. Kurda gelince, maşallah güç kuvvet
yerinde havası da var bir de kendini
beğenmiş. Bir ses çıkartacak kafayı dikip uluması yok mu? Gerçekten ürkütücü…
Onu en çok kurt-kangalın karşısında görmek isterim. Hani ”Deli deliyi görünce sopasını saklarmış”
misali… En çok da ağrıma “Koyun gibi mel mel bakıyor! Koyun olma! Her denilene
inanma! Aklını başına topla” gibi insanlar için kullandıkları cümleler yok
mu!!! Hayvanlara kötü yakıştırmalar yapmışlar ama yerini bulmamış. Örneğin:
Etinden sütünden yününden faydalandığın bir canlıya niye çamur atıyorsun? Bence
kıskançlıktan olmalı… Galiba bunları yapanlar onlar kadar işe yaramadıklarını
düşünenler olmalı. Koyun grubuna sürü demişler olumlu ya da olumsuz olaylarda
tavır koyanlar kendi gibi düşünmeyen- genellikle cahillere “koyun sürüsü”
lakabını vermişler. İnsan olalım, bizlere faydası olup zararı olmayan
hayvanlarla uğraşmayalım. Ayıp oluyor yani…Şimdiye kadar ben de bunları çok
kullandım ve etini yerken, sütünü içerken, postunda otururken hiç aklıma
gelmedi.. Ya ben uyanmadan önce koyun dile gelip konuşsaydı. Kalk oradan, sütüm
zehir zıkkım olsun, etim boğazında kalsın…”deseydi utancımdan yerin dibine
girerdim.
Yorumlar
Yorum Gönder