Bazıları kirlendiğini düşününce ya evde ya da
hamamda bir güzel keseleniyor, sabunluyor,
yıkanıyor
veya duş alıyor. Diğer iki unsur göz ardı ediliyor. Organların hiç mi hiç
temizliğe ihtiyacı yok? Tabi ki var. Özellikle sigara içenlerin ya biraz fazla
içtim akciğerler baya bir kirlenmiştir, bir duş alsalar iyi olmaz mı? Canı
sıkıldıkça doldurulan zavallı mide… Ona iyi bir kese masaj yapılması şart.
Ramazan nedeniyle 1 aylık dinlendirilen sonra anası ağlatılan mide. Ağzı var da
konuşamıyor sadece kabul günü yaşıyor. Ne olursan gel gibi geleni gideni
ağırlamaya çalışıyor ama nereye kadar salon salamanje oldu anlayan yok. “Baya
bir kilo aldım.” Diye dışarıdan sesler duyuyor ve “Bu kadar yersen kilo
almamana şaşmam.”cümlesini duyuramıyor. Sonra çaresiz öğütülecek bunca şey var
işime dönmeliyim” diyerek susuyor yerine gaz, sancı ve şişlik görünüyor. Bütün organların ortak bir
duyurusu var. “Biraz anlayış, biraz düşünce… Lütfen ya bizi hasta etmeyin ya da
biz hastalanmadan bizimle ilgilenin… Sıra ruha gelince o ayrı bir dünya. Güncel
rahatsızlık olarak “canım sıkılıyor” cümlesiyle kendini açığa vuruyor. Bu cümle
ne yapsam acabaları ya da bir şey yapmadan yayılmaları beraberinde getiriyor.
Arkasından işiyle ve özel yaşantısıyla dürtü olarak “ Kaleyi yani “Şüphe”yi öne
sürüyor sırf senin kaleni almak için. Yersen başlıyorsun “Acaba”lara. Eş dosta şikâyet
edip tavsiye almaya sonra da şüphelendiğinin canına okumaya… Gelsin tacizler.
Onlara gün doğdu. Artık kimi yakalarsan yandı ki ne yandı… Ruh da ilgi istiyor.
Nasıl mı? Dış görünüşü düzeltebilirsin ama ben yamulursam gözlerinden-
sözlerinden fırlarım ve seni rezil ederim. Sonra gelsin ilaçlar kazansın
doktorlar- eczacılar… Sen de yut uyu... Sanki uyuyarak sorunlar çözülecek.
Aslında uyanık kalmak lazım. Zamanında beni rahatsız edecek olaylar yaşadın
incindim ama küçüktün önemsemedim ve içime attım ama büyükken yaşadığın bazı
olumsuz şeyler beni hasta etti. Bana iyi bakmayı kimse öğretmedi sana. Herkes
dışınla ve organlarıyla – hoş hastalandıkça ilgilendiler. Ama ben sözlerde
kaldım “Müzik ruhun gıdasıdır” gibi… Oysa istediğim çok şey vardı. Beni
eğitseydin dünyaya farklı bakardım ve insanlığa katkım olurdu. Ortam zaten
içimi acıtıyor ve sen hala benim farkında değilsin ancak “Ruhunu teslim etti”
denildiğinde hatırlıyorsun.. Keşke teslim etmeden önce bir şeyler yapsan yani
beni bir yıkasan…
Yorumlar
Yorum Gönder