Çok insan
tanıdım yaşamla hatları kesilen, sesleri cızırtılı gelen ve bağlanma sorunu yaşayan…
Buna doktor da teşhisini koymuşsa” sadece bir cümleyle sizi kaderine bırakır.” Destek
almalısınız!” Tamam, alalımda nasıl alacağız. Bunun adı %90 ilaç % 10 da insan
olarak anlaşılır. Hayat acısıyla tatlısıyla bir denge olayıdır. Her ikisine de
eşit ağırlıkta durabilmeyi başarırsak, hayat bize iyi davranır. Zamanın su gibi
akıp gittiğini göz önüne alırsak her şeyin sırası gelince mazi olacağını
biliriz. Bence zamanı doğru ve anlamlı değerlendirebilirsek yaşam “Bunun işi
var.” diye tepemize dikilmez… Genellikle bunalıma girenlerin işsiz olduğunu
görüyorum. Yapacak bir şey bulamıyor ya da yaratamıyorsan “Hoş geldin bunalım! Diye
kollarını açıp sarılıyorsun ki kendini kurtarman çok zor. Bu yüzden bunalıma
fazla yüz verme astar hatta canını bile isteyebilir. Sevgisizlik ve ilgisizlikten
de bunalıma girenler var. Bir zamanlar yaşadığın sevgi ve ilgileri hatırla. Ne
yapalım herkes hayatı boyunca sevgi ve ilgi odağı olamaz. Bunu kabullendiğinde derviş
falan olmuyorsun Yakanı bunalıma kaptırmıyorsun. Yaşam meşgul ses vermiyorsa
sen sesini yükselt. Sorununu tanıyacak kadar zeki olanın; çözüm bulamayacak
kadar aptal olacağına asla inanmıyorum. Beni utandırmayın… Sevgiler...
Yorumlar
Yorum Gönder