Bir
dili anlamak; konuşmak, yazmak, okumak gibi etkinliklerini kapsayan “ KULLANMAK
“ anlamına gelmez. Vücut dili insanın
konuşmasına yardımcı olduğu için çıkarımlar yapılarak da ihtiyaç giderilebilir.
Türkiye’ye gelen yabancılar hangi dili kullanırlarsa kullansınlar sözcüklerin
çoğu bilinen yer adları olduğu için anlaşılmaları kolay olacak ama söz konusu
tarif ise seçenek genellikle misafirlere eşlik edilerek yer gösterilecektir.
Burada amaç anladım demekse “Arife tarif gerekmez” geçerlidir. Oysa bulunduğun
yerden kıpırdaman insanları harekete geçirebilecek bir dil kullanımına sahipseniz
insanları sadece gönderirsiniz, eşlik ederek gitmek zorunda kalmazsınız: Tümüyle
bir dili kullanmak demek: Konuşmak, yazmak,
dinlemek, okumak -yani nasıl hissedip, düşünüyorsa bunu istediği şekilde gibi
ifade edebilmektir.
Kişisel özellikler, çevre ve kullanım
alanı dili kısıtlar veya geliştirir. Örneğin: Ailesinde kendini doğru ifade
edebilen insan, koşullar elverdiği sürece bunu okul ve iş hayatında da
rahatlıkla devam ettirebilir. Seçtiği düzeyli dinleme, okuma ve yazma etkinlikleriyle
dilini sürekli geliştirr ve besler. Ayrıca kendi görüşlerini de kattığı zaman
dil zenginleşerek yaşamda yerini alır. Bu, bireyin hem diğerlerine örnek olma; hem de
bilgi paylaşımcı olarak toplumda iyi bir
yere koyar.
Yorumlar
Yorum Gönder