Yaşantımızda kendiliğinden- doğal oluşan
gül geçler ( fıkralar ) vardır. Bir zamanlar küçük çocuklar ekranda İstiklal marşını
ezbere okuyorlardı. Öğrencim Zeynep 5 yaşındaki yeğenine ezberletmeye kalkmış. “Bak
yeğenim, senin akranların bunu ezbere okuyorlar, ben de sana öğreteceğim, tamam
mı? “ dedikten sonra “Korkma!” diye başlamış. Yeğeninden cevap: “Korkuyom teyze…”
Geçenlerde yetişkinlerle çalışıyorum.
Cümle tekniklerini verdikten sonra onlara Türkçe cümleler söylüyorum. Onlarda
İngilizce olarak çeviriyorlardı. Örneğin: Murat yurt dışında? Salih okulda mı?
Yorgun musun? Çocuklar bahçede değiller mi? gibi… Onlarda gayet güzel İngilizce olarak
bunları söylüyorlardı ta ki” Haksız mıyım? “ diye sorana kadar… Cevapları “ Haklısınız,
öğretmenim…”olunca kısa bir sessizlikten sonra hatalarını fark ettiler, kısa bir süre bakıştık ve birlikte güldük.
Geçtiğimiz yıllarda alışkanlıkları
soran Do you? Duyu yani görmek, duymak
gibi-Can you? İle sorulan cümleleri çalıştırmıştım. Bir gün derste : “Duyu
cümlelerine örnek verir misiniz?”diye sorunca öğrencinin biri atladı: “Do you speak English? “
Yorumlar
Yorum Gönder