GELGİT misin?

Daha bir laf etmeden “Acelem var.” demeye mi geldin? Acelen varsa niye geldin? --Bir bakayım, hatırını sorayım dedim. “İyi, gördün hadi gidebilirsin.” demek mi gerekiyor bilmiyorum, ama o da “Kalsam mı? diye kesin düşünüyordur. Böylece bekleşip durursunuz. Gelgit öyle mi? Makyajı pardon manzarası nefis. Kimseye sormadan canı isteyince gelip ne arıyorsa sahile vuruyor, sonra da bir şeyleri alıp götürüyor izin almadan… Belki de elinde değil amacı almak olmasa da doğal olarak bir şeyler yerinden oynuyor. İnsan olarak da gelgitleri zaman zaman yaşıyoruz. İkilemde olmaktan çok farklı. Aniden bir parlama saman alevi gibi ya da çıra gibi, bazısı hemen sönüyor diğeri ise yakıyor. Genellikle hastayken ateşin yükselmesi, sinirlenen bir insanın tansiyonunun çıkması doğalken; düşünce ve duyguya dayalı gelgitler fena… Hayatımda birkaç kez gelgit yaşadım ama duyduğum sorumluluk adına gidemedim ”gel” de kaldım. Dönüşü olan gitmelerim oldu. Git dediklerim oldu… Yaşananları sadece sormaya fırsat bırakmayan- sana şans tanımayan gelgit olarak değerlendirdim. Düşününce hoş gelip, hoş gitseydi adı zaten gelgit olmazdı…